Zayıf bağların- bugün tanıştığın insanlar- tamamen yeni bir sosyal çevreye giriş biletin. | TED | روابطك الضعيفة، الاشخاص الذين تعرفت عليهم اليوم هم تذكرتك إلى حياة اجتماعية جديدة تماما |
Birlikte çalışmalıyız çünkü altın biletin bende. | Open Subtitles | علينا العمل معا لاني انا الفتى الذي يحمل تذكرتك الذهبية |
Biletini bana ver, sen sonraki arabaya binersin. | Open Subtitles | اعطني تذكرتك و يمكنك الذهاب في المرة المقبلة |
biletiniz şimdi postada, Doreen Kristakas adına. | Open Subtitles | هل تم ذلك اهلا سيدة كريستاكيس ، تذكرتك الان فى البريد |
Evet, şimdi hatırladım, adamım. | Open Subtitles | أوه .. حسنا , حسنا , أعتقد أنني تذكرتك الآن يا صاح |
- Bu yer için biletinizi sordum. | Open Subtitles | تذكرتك سيدتى أريد ان ارى تذكرتك لهذا المقعد |
Ama bilet almak için kredi kartını kullandığın için bize uzun süreliğine yabancı kalamadın. | Open Subtitles | لكن عندما تستعمل بطاقتك الاتنمانية لتدفع ثمن تذكرتك فأنت لم تعد غريبا علينا , ليس لوقت طويل |
Sizi hatırlıyorum. Şeyde, eh, partide tanışmıştık. - Evet. | Open Subtitles | هذا صحيح , لقد تذكرتك لقد التقينا في تلك الحفلة |
İşte biletin. Yemek için durduğumuzda bunu göster. | Open Subtitles | ها هي تذكرتك اظهرها عندما نتوقف لتناول الوجبات |
Los Angeles biletin bu dostum ...gideceğin herhangi bir yer için. | Open Subtitles | هذه تذكرتك يا رجل التذكرة إلى لوس أنجلوس وأي مكان أخر تريد الذهاب إليه |
Kardeşim, işte bunlardır senin biletin! | Open Subtitles | والايمان بالسيد المسيح، يا أخّي تلك هي تذكرتك |
İşte biletin. Orada olmazsan ne anlama geleceğini biliyorum. | Open Subtitles | خذ تذكرتك ,وأنا سأعرف ما تقصده إذا لم تأتى غداً |
Paramı alacağım, uçaktan ineceğim ve Biletini iade edeceğim. | Open Subtitles | سآخذ مالي وأخرج من الطائرة ثم أقوم بإرجاع تذكرتك |
Çünkü elimde şu yolculuğunuzun Biletini tutuyorum. | Open Subtitles | لأننى أيها اللورد أحمل فى يدى تذكرتك لهذه الرحلة |
Biletini al. Gösteri başlamak üzere. | Open Subtitles | فلتأخذ تذكرتك يا صرصر . فالعرض على وشك البدىء |
Ama sadece ekonomide yer var; sizin biletiniz birinci sınıf. | Open Subtitles | و لكن الدرجة الثانية فقط هى المُتاحة و أنت تذكرتك درجة أولى |
Ama sadece ekonomide sınıf uygun yani biletiniz, birinci sınıf. | Open Subtitles | و لكن الدرجة الثانية فقط هى المُتاحة و أنت تذكرتك درجة أولى |
Efendim, biletiniz, lütfen. | Open Subtitles | سيّدي ، سيّدي .. تذكرتك من فضلك |
Seni şimdi hatırladım. Saldırı takımının lideri, Jochensu. | Open Subtitles | تذكرتك ، الآن رئيس فريق الهجوم ، جوتشينسو |
Senin bu tür sorunlar hakkında... bir film yapacağını hatırladım. | Open Subtitles | تذكرتك عندما كنت ...تنوي صنع فيلم عن مثل هذه المعضلات |
Öyleyse bana biletinizi ve dönüş koçanınızı verebilir misiniz? | Open Subtitles | حسنا,لو ستفعل هل يمكنني ان اخذ تذكرتك وكعب اعادة الدخول؟ |
bilet! biletinizi alın... Bayan, bilete mi ihtiyacınız var? | Open Subtitles | تذكره أحصل على تذكرتك هل تحتاجي إلى تذكرة سيدتي؟ |
Hatta annen de bana arabayla toslamıştı? - Tanrım, tabii ya. Onu hatırlıyorum. | Open Subtitles | لقد ركضت أمك خلفي في ذلك الوقت نعم, لقد تذكرتك |
Unutulmaz bir göstericiden, unutulmaz bir gösteri için Biletlerinizi şimdiden alın! | Open Subtitles | احجز تذكرتك اليوم لتحظى بعرض تذكره طوال حياتك عرض لن تنسه أبدًا |
Bu yüzüğü parmağıma takmaktaki rolünü hatırlatmama gerek var mı? | Open Subtitles | أيمكنني تذكرتك بالدور الذي لعبتَه لوضع هذا الخاتم في إصبعي؟ |
- Selam. - Selam. Evden çıkmadan sana ayırttığım bileti aldın mı? | Open Subtitles | أهلا , أهلا , هل إستلمتَ تذكرتك التي ارسلتها لك بالبيت ؟ |
Buradan gidemezsiniz, bu gece olmaz. Biletinize bakayım. | Open Subtitles | لي من هنا , ليس الليلة, دعنى أرى تذكرتك |
Ve hayır demeden önce size asker bu durumda asker bakmanın bir yasa olduğunu hatırlatmak isterim. | Open Subtitles | وقبلما ترفضين أودّ تذكرتك أن إيواء الجنود هو القانون سارٍ في هذه المناطق. |
Bugün orada yemekli bir toplantım vardı ve duvardaki parçalara baktım ve aklıma sen geldin. | Open Subtitles | لقد كان عندى مقابلة غداء اليوم و ألقيت نظرة على اللوحات المعلقة على الحائط و تذكرتك |