Bu kapılar bana onun pantalon askılarını hatırlatıyor. | Open Subtitles | حتى أن هذه البوابة تذكّرني بتقويم أسنانها. |
- Çok güzel. Kır sinemalarındaki reklamları hatırlatıyor. | Open Subtitles | تذكّرني بتلك الإعلانات في السينمات الإقليمية. |
Bu bakışa dayanamıyorum. Bana küçük bir erkek çocuğu olduğum günleri hatırlatıyorsun. | Open Subtitles | ،لا يُمكنني مقاومة هذه النظرة إنّها تذكّرني بنفسي عندما كُنت فتىً صغير |
Senden daha büyüktü ve cüzdanı daha şişkindi ama doğrusu, canımı sıkmadığın zaman, bana onu hatırlatıyorsun. | Open Subtitles | كان أضخم منك و كانت محفظته أكبر لكن صدقني عندما لا تكون مزعجاً, تذكّرني به |
Bunu neden bana hatırlatma ihtiyacı duydun? | Open Subtitles | لمَ سيكون عليك أن تذكّرني بهذا؟ |
Bana, yazmak isteyip de ama asla bitiremediğim bir romanı hatırlattı. | Open Subtitles | تذكّرني بالرواية التي أرغب بأنّ أكتبها وأعجز عن إنهائها. |
- Bırakamam, yeğenimi anımsatıyor, Efendim! | Open Subtitles | لا أستطيع.. انها تذكّرني ببنت أخي يا سيّدي |
Eski ofis katındaki parmak izi kontrolü yapan aleti hatırlatıyor bana. | Open Subtitles | تذكّرني بطلاء الأصابع على أرضية المكتب القديم. |
Şekerlemeler babamla geçirdiğim kampları hatırlatıyor. | Open Subtitles | تذكّرني حلوى الخطمي بالتخييم مع والدي. كنتُ أستطيع تناولها طوال الليل. |
O çalan müzik bile bana yaşlı insanları hatırlatıyor. | Open Subtitles | أقصد، الموسيقى وحدها تذكّرني بالمُسنّين. |
Bunu size söylememin nedeni bana biraz kendimi hatırlatıyor olmanızdır. | Open Subtitles | إنّي أُخبركَ بهذا لأنّكَ تذكّرني بنفسي قليلًا |
Doğrusunu söylemek gerekirse bana oğlumu hatırlatıyorsun. | Open Subtitles | بإخباركَ الحقيقة ، أنت تذكّرني نوعاً ما بابني |
Bana babanı hatırlatıyorsun. Çocuk yaştayken tanıdım onu. Senden gençti. | Open Subtitles | أنت تذكّرني بوالدك كنت أعرفه حين كان فتى أصغر منك سناً |
Cooper, bugün bana... küçük Meksika Chihuahua'sını hatırlatıyorsun. | Open Subtitles | "كوبر". تذكّرني اليوم بكلب "تشيواوا" مكسيكي صغير. هل أستطيع التحدث معك على انفراد لدقيقة؟ |
Aman, hadi ama, hatırlatma bana. | Open Subtitles | بربك، لا تذكّرني. |
Lütfen bir hayalet olduğunu bana hatırlatma. | Open Subtitles | رجاء لا تذكّرني بأنّك شبح |
Şu kolları olmayan fıstığın heykelini hatırlattı bana. | Open Subtitles | تذكّرني بذلك التمثال، الفتاة مبتورة الذراعين. |
Bana, henüz bunamaya başlayan, annanemi hatırlattı. | Open Subtitles | إنها تذكّرني بجدّتي في أوّل مرة لاحظنا ذلك عليها |
Mickey'nin Danny'le konuşma şekli benim Mickey'le konuşma şeklimi anımsatıyor. | Open Subtitles | الطريقة التي يتحدث ميكي بها مع داني تذكّرني بنفس الطريقة التي كنت أتحدث بها مع ميكي. |
Hayır! Söylediklerimi hatırla! Lütfen! | Open Subtitles | لا، تذكّرني رجاء |
Çocukken yaptığımız "Şaka mı şeker mi" oyununu anımsattı. | Open Subtitles | إنها تذكّرني بـ"خدعة أم حلوى" معكِ عندما كنا أطفالاً |
Ve sen, Michael, bana babamın o hâlini öylesine anımsatıyorsun ki... | Open Subtitles | وأنت يا (مايكل) تذكّرني به أكثر وأكثر هذه الأيّام |
Hatırlatmana gerek yok. | Open Subtitles | أنت لست بحاجة إلى أن تذكّرني. |