Burada İngiltere'de karısı hayattayken onun asistanı olman farklı bir şeydi, fakat artık karısı öldükten sonra onunla Afrika'ya gitmen. | Open Subtitles | انه شئ ان تكونى مساعدته هنا فى وجود زوجته حيّة ولكن, ان تذهبى الى افريقيا معه الآن وزوجته ميتة |
Evet, evet. Londra'ya gitmen gerek. | Open Subtitles | نعم,نعم,لابد ان تذهبى الى لندن |
- Hiçbir yere gitmiyorsun Onsuz daha iyi olursun -Kes şunu! | Open Subtitles | أنت لن تذهبى الى أي مكان أنتى أفضل حال بدونه توقف. |
O zaman neden Eyalet Savcılığı bürosuna gitmiyorsun? | Open Subtitles | حقا، حسنا، اذا لما لا تذهبى الى مكتب النائب العام |
hiç biryere gitmiyorsun. | Open Subtitles | انتى لن تذهبى الى اى مكان تعالى |
İşe gidiyorum. Eve gitsen iyi olur. | Open Subtitles | ساذهب الى العمل من الافضل ان تذهبى الى البيت |
Sanırım odana gitsen iyi olur. | Open Subtitles | ارى انه من الأفضل ان تذهبى الى غرفتك |
yaz kampına filan gitmiyorsun? Bebeğim, orada kar yağışı çok fazla. | Open Subtitles | انت لن تذهبى الى اى معسكر صيفى |
Ka Wol, sen bir yere gitmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | كا-ال انت لن تذهبى الى اى مكان اليس كذلك؟ |
Spaya gitmiyorsun aptal şey. | Open Subtitles | لن تذهبى الى منتجع ايتها الغبية |
- Odana gitsen iyi olur. - Sen ne yapacaksın? | Open Subtitles | الأفضل ان تذهبى الى غرفتك ماذا ستفعل ؟ |
- Evine gitsen iyi olur. - Niçin, Mark? | Open Subtitles | من الأفضل ان تذهبى الى البيت لماذا ؟ |