"تذهبين إلى" - Traduction Arabe en Turc

    • gidiyorsun
        
    • gider
        
    • gideceksin
        
    • gitmene
        
    • gitmeden
        
    • gidersin
        
    • gitmiyorsun
        
    • gitmedin
        
    • gitmemeni
        
    • gittiğinde
        
    • gideceksiniz
        
    • kata çıkmıyorsun
        
    Eğer gerçekten böyle düşünüyorsan, neden onunla birlikte tatile gidiyorsun? Open Subtitles إن كنتي تظنين هذا حقاً فلماذا تذهبين إلى رحلة معه؟
    Ailenle birlikte göl evine gidiyorsun bu konu hakkında daha fazla şikayet duymayacağım. Open Subtitles سوف تذهبين إلى بيت البحيرة مع عائلتك و لا أريد سماع المزيد من الشكاوي حيال هذا
    Bu işi halledersek eve gider misin? Open Subtitles هلا تذهبين إلى البيت إذا كنا نستطيع الإهتمام ذلك؟
    Tatlım, dokuz aydan kısa bir zaman sonra üniversiteye gideceksin. Open Subtitles عزيزتي، سوف تذهبين إلى الكلية في أقل من تسعة أشهر.
    Biliyorsun, rujsuz dansa gitmene izin vermem. İzin vermem işte. Open Subtitles لن أدعكِ تذهبين إلى الحفلة الراقصة بدون أن تضعي أحمر الشفاة
    Kutsal kitap, onun evine gitmeden önce bir yıl bizimle kalmanı söylüyor. Open Subtitles ـ لقد قال الرب أنك ستمكثين عندنا لمدة عام ثم تذهبين إلى بيته
    Hafta sonları eve gidersin, çamaşır yıkama, yemek derdi yok. Open Subtitles تذهبين إلى المنزل في عطل نهاية الأسبوع غسيل مجاني, وجبات مجانية
    Neden konuşabileceğimiz özel bir yere gitmiyorsun? Open Subtitles لم لا تذهبين إلى مكان منفرد حتى يمكننا التحدث؟
    Mutlaka yapmalısın. Pasaporta bile ihtiyacın yok, haksız mıyım? gidiyorsun o kadar. Open Subtitles عليكِ فعل ذلك, و لا تحتاجي لجواز سفر حتى, فقط تذهبين, إلى أية مكان تريديه.
    Biliyorum. Büyükannenlere gidiyorsun. Chilton'a gidiyorsun. Open Subtitles أعرف, أنتي تذهبين إلى أجدادك أنتي تذهبين إلى تشيلتن
    Ben onunla eve gidiyorum ve sen sütlü kremayla eve gidiyorsun. Open Subtitles أنا سوف اذهب إلى المنزل معه وأنت سوف تذهبين إلى المنزل مع كاسترد الليمون
    - Ben gidiyorsam sen de gidiyorsun. Open Subtitles إن كنت سوف اذهب إلى المسرح أنتِ سوف تذهبين إلى المسرح
    Michigan'ın bir mahallesinde yaşıyorsun. Normal bir liseye gidiyorsun. Open Subtitles سوف تذهبين إلى متشيغن وتلحقين بمدرسة عليا
    Bir yerlere gider misin, yoksa burası varoluşunu sürdürdüğün mağaran mı? Open Subtitles ألا تذهبين إلى أي مكان؟ أم إن هذه هي الطريقة التي تحيين وفقها؟
    Bir beslenme uzmanı ayarlasam gider misin? Open Subtitles هل تذهبين إلى أخصائي تغذية إذا رتبت أنا لذلك؟
    Birkaç saat önce tanıştığın bir şairle Paris'e gideceksin. Open Subtitles سوف تذهبين إلى باريس مع شاعر قابلته قبل ساعات
    Tamam. Seni emir kullarından birinin az kalsın öldürdüğü yere gitmene izin vermiyorum. Open Subtitles حسنٌ، لن أدعكِ تذهبين إلى مكان كاد أحد ممرضيه أن يقتلكِ.
    Sen gitmeden gitmeyeceğim. Open Subtitles سأذهب إلى منزلي عندمـا تذهبين إلى منزلكِ
    Okulu kırınca sinemada ne varsa ona gidersin. Open Subtitles عندما تتغيبين عن المدرسه تذهبين إلى ما يعرض
    Yada, aslında, Robin, sen neden çiçekçiye tek gitmiyorsun? Open Subtitles او في الحقيقة روبن لماذا لا تذهبين إلى بائع الزهور ؟
    Niye polise gitmedin? Open Subtitles لمَ أنتِ فقط لا تذهبين إلى الشرطة بهذا؟
    "Konferansa gitmemeni dilerdim. Kim bilir benim yerimde kim olacak. Kıskandım." Open Subtitles أتمنى لو انكِ لم تذهبين إلى المؤتمر من يعرف من سيأتي بدلاً مني؟
    O koridordan aşağı gittiğinde geri dönüş yok. Open Subtitles عندما تذهبين إلى هنالك لا يوجد مجال للرجعة
    Tatilde evinize mi gideceksiniz? Open Subtitles ـ أنتِ سوف تذهبين إلى المنزل أثناء العُطلة ؟
    Neden üst kata çıkmıyorsun? Open Subtitles لماذا لا تذهبين إلى الأعلى؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus