"تراكمت" - Traduction Arabe en Turc

    • birikmiş
        
    • biriken
        
    Grönland'ın geniş buz tabakasının üstünde birikmiş olan buzulun kardan oluştuğunu ilk o fark etmişti. Open Subtitles وهو أوّل من أدرك أنّ أصل الكتل الجليديّة من الثلج التي تراكمت كطبقات جليد مرتفعة عند أعلى نقطة في جرينلاند
    Yani, o köprünün altındaki bir yerde birikmiş sıvamadan gelen tortu Hummer'ın lastiklerine sıkışmış. Open Subtitles حتى الرواسب من الرملي تراكمت في مكان ما تحت ذلك الجسر ثم حصلت التقطت في معالجته الإطارات من نوع همر.
    Yıllar boyu birikmiş bu bilgiyi öğrenmek, ve atalarımın bıraktığı mesajı okumak, bütün teselli terapilerinden ya da yaşayan bir yetişkinin verebileceği bir öğütten daha iyiydi. TED إذ تعلمت من المعلومات التي تراكمت على مر الزمن وقراءت الرسالة التي خلفتها أجدادي كانت تلك التجربة أفضل من أي العلاج و أي عزاء أو أي نصيحة يمكن أن يقدمها لي أي من البالغين من حولي
    Ve bu katmanlar nelerdir -- bir milyon, on milyon yüz milyon yıl önceki yeryüzü o katmanlardı, şimdi de birbiri üzerine birikmiş halde onlara sahipsiniz. TED و هذه الطبقات تبين ما كان عليه السطح في السابق منذ مليون أو عشرة ملايين سنة أو حتى مئة مليون سنة، حيث تراكمت فوقها الأتربة و الصخور على مر الزمن
    Öğrenimlerinde biriken boşluklar olduğu için birçoğu başlangıçta matematikte sorun yaşıyordu. TED حيث كان معظمهم يواجهون متاعب مع الرياضيات في البداية بسبب كل الثغرات التي تراكمت أثناء تعليمهم
    birikmiş davalarınız varsa, sanırım şu anda birikmiş 900 bin dava var, 9 ay içinde göçmenlik duruşmasını yapabilmeliyiz. TED فإذا تراكمت عليكم القضايا؛ فقد بلغ عدد القضايا المتراكمة الآن 900 ألف على ما أظن، يجدر بنا أن نكون قادرين على عقد جلسة استماع حول الهجرة، في غضون 9 أشهر،
    Meşguldüm. birikmiş işlerim vardı. Open Subtitles كنتُ مشغولاً تراكمت عليّ الأعمال
    birikmiş bir yığın dolar. Open Subtitles تراكمت تماما كومة من الدولارات
    birikmiş bir yığın dolar. Open Subtitles تراكمت تماما كومة من الدولارات
    İkincisi, yıldızın merkezinde birikmiş olan karbon, oksijen, azot, demir gibi tüm elementler de, süpernova patlaması esnasında yaratılanlarla beraber uzaya saçılıp gider ve orada zaten var olan gaza karışır. TED ثانياً: كل تلك العناصر التي تراكمت في قلب النحم، مثل الكربون، والأكسجين، والنيتروجين، والحديد، فضلاً عن كل تلك التي تكوَّنت في انفجار السوبرنوفا تُقذف في الفضاء النجمي حيث تختلط بالغاز الذي هناك مسبقاً.
    Görünüşe göre Pollock'ın bayağı bir uçuş mili birikmiş. Open Subtitles يبدو أن (بولوك) تراكمت لديهِ بعض الرحلات المتكررة الخطيرة
    Dillon'ın borçları birikmiş. Open Subtitles (تراكمت ديون (ديلون
    biriken ilaç faturaları, ailem harcamayı kesti. Süper. Open Subtitles تراكمت الفواتير الطبية ولم يقدر الوالدان ، رائع
    Ağır dalga derin uykuda, gliyal hücrelerimiz beyindeki serebral sıvıyı, uyanık olduğumuz sürede sinapslerde biriken metabolik artıkları temizler. TED خلال مرحلة النوم العميق، تقوم الخلايا الدبقية بتنظيف السائل النخاعي في أدمغتنا، وهي بذلك تزيل فضلات الأيض التي تراكمت في تشابكاتنا العصبية حين كنا يقظين.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus