"ترانى" - Traduction Arabe en Turc

• görüyor
• beni görmek
• görmedin
• görmezsin
• görmeyeceksin
• beni görüyorsun
• görmen
• görmeden
• görmesini
• görmek istedin
• görmeyeceksiniz

Güldüğümü görüyor musun?
هل نحن فى لقطة كوميدية، ولد؟ هل ترانى أضحك؟

beni görmek istemiyorsan, eşyaları kapıcıya bırak.
ولو أردتى ألا ترانى مرة أخرى .. اتركى الحقيبة عند البواب

Yaptığım pek çok şeyi hiç görmedin. Bu, yapmadığım anlamına gelmez.
هناك الكثير من الأشياء التى لم ترانى أفعلها من قبل ، هذا لا يعنى أننى لا افعلها

Beni bir daha görmezsin. Ne olur Tony, ölmek istemiyorum.
لن ترانى مرة أخرى أرجوك يا تونى , لا أريد أن أموت

Sadece bir şeyi bilmem gerek ve beni bir daha görmeyeceksin.
أريد أن أعرف شئ واحد فقط وبعدها لن ترانى أبداً

Hiç adil davranmıyorsun! Bir gece beni görüyorsun ve korkuyorsun.
لا اعتقد انك عادل لليله واحده ترانى فيها وتصاب بالذعر

Beni görmen gerekirdi. - Çok önemli.
لااننى كنت جيدا الليلة الماضية وكان يجب ان ترانى

Dışarıda, kalabalık insan grupları beni görmeden koşuşturuyor.
فى الخارج، حشود من الناس تجرى بدون أن ترانى

Artık onun acı çekmesini ve benim acımı görmesini istemedim.
لم أرد لها أن تعانى و ترانى أتألم بعد ذلك

J.J., beni mi görmek istedin?
جى جى لقد أردت أن ترانى

Yarın, 2:30'da, Bishop Park'ta. Sadece beş dakika. Sonra beni bir daha görmeyeceksiniz.
غدا فى الثانيه و النصف بحديقة بيشوب خمس دقائق ولن ترانى أبدا بعد ذلك

Beni bir Hintli ile hiç içli dışlı görüyor musun?
هل ترانى أبدا أتكلم مع هندوسى؟

Ördek oldum, görüyor musun?
هل ترانى اتصرف مثل البطة؟

- Randevusuz giremezsiniz. - beni görmek ister.
أنت لن تدخل هنا إلا إذا كان معك دعوة إنها سوف تريد أن ترانى

Yaz sonunda buraya geliyor ve beni görmek istiyor.
إنها قادمة بنهاية الصيف وتريد أن ترانى

Sen... sen benim öfkelendiğimi hiç görmedin, değil mi?
انت .. انت لم ترانى أفقد أعصابى .. أليس كذلك ؟

Eğer kapıya gelen olursa, açma. Beni de hiç görmedin.
إذا أتى أى شخص لا تفتح له فأنت لم ترانى

Dollhouse'la bağlantılı kişiyi bulursan beni bir daha görmezsin.
جد لى من على صلة ببيت الدمي ولن ترانى مجدداً

- Hayır, beni yarın görmeyeceksin. - Böyle söyleme!
كلا، أنت لن ترانى غدا لا تقولى هذا

Ben seni görüyorum, sen beni görüyorsun.
انا اراك ,هل ترانى

Yani sadece yüzyüzü konuşmaya geldim beni görmen veya başka bir şey için değil.
أنا أتيت إليك فقط كى أخبرك وجهاًً لوجه... أن لا ترانى وجهاً لوجه بعد الآن...

Beni görmeden mahkemeye celp edilmenizi istemiyorum.
أنا لا أريد أن يتم إستدعؤك حتى ترانى

Geleceğimin - sanırım ona "ruh eşi" diyorsunuz - beni öyle görmesini istemiyorum.
لم أكن أريد مستقبلى ، أن ترانى شريكتى الروحية فى هذه الحال

- Bu iyi. Beni mi görmek istedin?
هذا جيد.هل تريد ان ترانى?

Yarın iki buçukta, Bishop's Park'ı. Sadece beş dakika! Beni bir daha asla görmeyeceksiniz.
غدا فى الثانيه و النصف بحديقة بيشوب خمس دقائق ولن ترانى أبدا بعد ذلك