Hayır. Ne zaman gözlerimi kapatsam bu muhteşem rüyaları görüyorum... | Open Subtitles | لا , أنا فقط تراودني هذه الأحلام الرائعة .بإستمراركلماأغمضتعيني و. |
Uyuyorum ama hep rüyalar görüyorum. | Open Subtitles | أوه , نعم لقد نمت لكن كانت هناك دوما أحلام تراودني |
Nedendir bilmiyorum son zamanlarda kötü rüyalar görüyorum. | Open Subtitles | لا اعلم ما السبب ولكن الكوابيس تراودني كثيرا مؤخرا |
Lisedeyken rüyalarımda bir kamyon tarafından ezilen bir kadın... - ...görmeye başlamıştım. | Open Subtitles | عندما كنتُ في الثانوية، بدأت تراودني هذه الأحلام عن امرأة تدهسها شاحنة |
Sürekli, senin öldürüldüğün bir imge görüp duruyorum. | Open Subtitles | ماتزال تراودني نفس الرؤيه وأراكِ تقتلين |
6 ay önce kabus görmeye başladığımı... sana anlattığım zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | .أتتذكرعندماأخبرتكِ. أنه منذ ستة أشعر بدأت تراودني هذه الأحلام المزعجة؟ |
- Hayır. Hayır, ben sadece... ne zaman gözlerimi kapatsam bu muhteşem rüyaları görüyorum... | Open Subtitles | لا , أنا فقط تراودني هذه الأحلام الرائعة .بإستمراركلماأغمضتعيني و. |
Çünkü son zamanlarda garip rüyalar görüyorum. | Open Subtitles | . . لأنه تراودني تلك الأحلام الغريبة مؤخراً |
Savunmam olarak: O rüyalardan zaten çok görüyorum. | Open Subtitles | كدفاع عني، فقد كانت تراودني الكثير من هذه الأحلام |
Çok ilginç ben de kabus gibi olacak geleceğime dair yaşayacaklarımı görüyorum. | Open Subtitles | هذا مضحك ، لأنه تراودني تنبؤات لمستقبلٍ مروع |
Günlerdir bazı rüyalar görüyorum. Cadılar bana bir mesaj göndermeye çalışıyor gibi. | Open Subtitles | هذه الأحلام تراودني مُنذ أيامٍ، وكأن الساحرات يحاولن بعثي رسالة. |
Arkadaşımızın kafasını traş etmesiyle ilgili rüyalar görüyorum, ve sen bakınıyorsun... | Open Subtitles | تراودني أحلاماً عن أصدقاء قد حُلقت رؤسهم و أنتي تبحثي عن... |
Hala o lanet şeyler yüzünden kabuslar görüyorum. | Open Subtitles | كما لا أرجو لازالت تراودني كوابيس حيال تلكَ الأشياء اللعينة |
Bu senin "konuşmamız lâzım" yüzün. O yüzle ilgili kâbuslar görüyorum. | Open Subtitles | ."فهذا تعبير وجهكِ لـ"أريد إجراء مناقشة .تراودني كوابيس حول هذا الوجه |
Hala tek gözlü canavarın kabuslarını görüyorum, diğerlerini burada bekleyelim. | Open Subtitles | لا زالت تراودني كوابيس عن وحوش ذوي عينٍ واحدة سننتظر الآخرين هنا |
Anlamını bilmediğim bazı rüyalar görüyorum. | Open Subtitles | تراودني مؤخراً تلك الأحلام , ولا أعلم بعد بما تعنيه |
Anlık görüntüler görüyorum ama tam hatırlıyorum derken kayboluyor. | Open Subtitles | لا تنفك تراودني ومضات ذكريات، إلّا أنّهم يتلاشون حالما أكاد أبصرهم. |
Hâlâ Catherine'in banyoma koyduğu sıçanla ilgili kâbuslar görüyorum. | Open Subtitles | مازالت الكوابيس تراودني بسبب ذلك الجرذ الذي وضعته كاثرين في حمامي. |
Sonra bu düşünceleri, fikirleri, imgeleri kafamda görmeye başladım. | Open Subtitles | لذا عندها بدأت تراودني هذه الأفكار هذه الخواطر هذه الصور داخل عقلي |
Neden bu hayalleri görüp duruyorum? | Open Subtitles | لمَ أنا يا (والتر)؟ لم تراودني هذه الرؤى؟ |
Kristale dokunan bendim, ama ben hiç kabus görmedim. | Open Subtitles | حسنا, أنا الذي لمس البلورات ولم تراودني أية أحلام سيئة |
Bazı şüphelerim var. Haklı mıyım bakalım mı? | Open Subtitles | تراودني الشكوك، والآن هلّا رأينا إنْ كنت محقّة؟ |