"ترتاب" - Traduction Arabe en Turc

• şüphe
• kuşku
• şüphelenmeyecek

İlk adımını attığında ben seni tutarken benden şüphe etmedin.
أنت لم ترتاب فى عندما قمت بتربيتك و عندما خطوت خطوتك الأولى

Kimsenin emin olmadığı birşeyden asla şüphe duyulamaz.
أوه، لا يجب أن ترتاب أبدا فيما يتأكد منه غيرك

Eğer sen de gördüklerimi görseydin, kuşku duymazdın.
غير ممكن صدقني كيفين ، لو أنك رأيت ما رأيت لن ترتاب

Doğru dürüst bilgiler veremeyince de benden kuşku duyuyorsunuz.
والآن أنت ترتاب عندما لا أقدم الردود المطلوبة ؟

Tess daha yeni beynini kızarttığı adamın bir anda ona ilgi göstermesinden az da olsa şüphelenmeyecek midir?
ألن ترتاب (تِسا) قليلًا حين يظهر رجلًا حرقت دماغه اهتمامًا مفاجئًا بها؟

Biri Daphne'yi onun aşkından şüphe ettirmiş.
ما لم يكن هناك شخص جعلها ترتاب أنه يحبّها

"Kaçmak" diye bir kelime cidden var mı diye şüphe etmeni istiyorum.
أريدك أن ترتاب بأن لم يكن وجود لكلمة الهروب في قواميسك.

- Yeter Daniyal, medya konuşuyor. Hükümetin şüphe ettikleri var. Başımız gerçekten de belada.
وسائل الإعلام بدأت تتحدّث، والحكومة بدأت ترتاب بالأمر، سنكون في ورطةٍ عويصة

Benden nasıl şüphe edersin?
كيف يمكنك أن ترتاب فى ؟

Belki ondan şüphe duymuştur.
ربما كانت ترتاب فيه

İtirafına sebeplerinden kuşku duyduğun için mi inanmıyorsun yoksa üzüntümü onaylamadığın için mi?
ألا تصدق اعترافه لكونك ترتاب في دوافعه؟ أم لكونك لا تستصوب حزني؟

Harekete geçmem gerektiğini ve artık erteleyemeyeceğimi biliyordum, fakat bunu beceremeden, Barbara Franklin öldü, ve senin bir kez olsun gerçekten kuşku duyduğunu sanmıyorum.
وعلمت عندها, اننى يجب ان أتصرف ولا أؤجل هذا اكثر من ذلك ولكن, قبل ان اتمكن من عمل هذا, ماتت بربارة فرانكلين ولم اعتقد انك سوف ترتاب فى الحقيقة

Artık benden kuşku duyamazsın.
لن ترتاب فى مرة أخرى

Hiçbir şeyden şüphelenmeyecek.
لنّ ترتاب بي.