"ترتعد" - Traduction Arabe en Turc

    • titriyorsun
        
    • titriyor
        
    • titriyordu
        
    • titrerken
        
    • Roma
        
    • titreyecekler
        
    titriyorsun, terliyorsun. Kendine gel ve kapıyı kontrol et. Open Subtitles كنت ترتعش ، ترتعد ، تتعرّق و تراقب الباب
    titriyorsun. Open Subtitles يبدو انك ترتعد ولونك اصبح شاحب
    - titriyor. - 200 miligram kas gevşetici. Open Subtitles إنها ترتعد مائتا ملليجرام من الفيكورونيم
    Ve şimdi de NYPD korkudan titriyor durdurup üstlerini aramaktan bile korkuyor. Open Subtitles والآن باتت شرطة "نيويورك" ترتعد خوفاً يخافون حتى من إيقاف شخص لتفتيشه
    Ellerim o kadar titriyordu ki kızın çiçeğini takarken epey zorlandım. Open Subtitles كانت ترتعد يدي، أنا لا يمكنني الربط بين الزهور على ذراعي
    Bu küçük çocuğu, karanlıkta titrerken buldum. Open Subtitles هذه الطفلة الصغيرة ، رأيتها ترتعد في العتمة
    Roma karşında titriyor. Open Subtitles روما ترتعد أمامك
    "İnlerindeki aslanlar bile siz yaklaşırken titreyecekler." Open Subtitles الأسود في عرائنهم " " ترتعد فى نظرته
    Striptizci gibi titriyorsun. Kendini sık. Open Subtitles أنت ترتعد خوفاً لقد خيبت أملي بك
    Yaprak gibi titriyorsun. Open Subtitles اٍنك ترتعد كورقة الشجر
    - O halde neden titriyorsun? Open Subtitles لماذا ترتعد اذن؟
    titriyorsun. Bir şeyler yemelisin. Open Subtitles انت ترتعد تحتاج شيئاً لتأكله
    Haline bir bak, titriyorsun. Open Subtitles انظر لنفسك, إنك ترتعد
    Tüm şehir korkudan titriyor. Open Subtitles كامل المدينة ترتعد من الخوف
    Roma karşında titriyor. Open Subtitles روما ترتعد أمامك
    Zavallı hayvan saatlerdir titriyor. Open Subtitles المسكينة كانت ترتعد لساعات
    Küçük kız için yüreğim titriyordu. Olga için. Open Subtitles روحي كانت ترتعد من أجل تلك الفتاة الصغيرة أولجا
    Annem ölüyordu, korkuyordu, her yeri titriyordu ve bir hiçlik dünyasına girmek istemediğini söylüyordu. Open Subtitles كانت أمي تحتضر , و كانت خائفة و ترتعد و قالت أنها لا تريد فقط الدخول إلى عالم من العدم
    Gözleri kanlanmıştı, elleri titriyordu... ve sesinde daha önce duymadığım bir çatlak vardı. Open Subtitles عينه كانت محتقنة بالدم، ويديه ترتعد... وكان يوجد صدع في صوته لم اسمعه ابدا من قبل.
    Onu yerde titrerken ve endişeliyken gördüm. Open Subtitles و لا أعلم أين طعنتها و رأيتها على الأرض ترتعد و متوترة
    "İnlerindeki aslanlar bile siz yaklaşırken titreyecekler." Open Subtitles الأسود في عرائنهم " " ترتعد فى نظرته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus