Astral Pipes sponsorluğundaki Haryana Spor Festivali bu güreş gününde hepinize merhaba diyor. | Open Subtitles | مهرجان رياضة هاريانا براعية أسترال بايبس والتى ترحب بكم جميعا إلى مباراة المصارعة الكبيرة هذه |
Bay Aç Büyük Herif! Küçük arkadaşlarıma merhaba deyin bakalım. | Open Subtitles | اما زلت جائعاً ايها الضخم الن ترحب بأصحابي الصغار |
Her gittiğimizde neşeli bir karşılama ile içten bir hoş geldiniz dediklerini hatırlayabiliyorum. | TED | يمكنني تذكر التحيات المرحة التي كانت ترحب بنا بحرارة في كل مرة كنا نذهبُ فيها. |
Aşağıda posta kutularının orada karşılaşırdık. Bana hep selam verirdi. | Open Subtitles | لقد كنت اراها عند صندوق البريد بالأسفل كانت دوما ترحب بي |
Bazen yeni günü doğuda karşılıyor diğerlerine ise batıdan "iyi geceler" diyor. | Open Subtitles | ترحب في الشرق أحيانا باليوم الجديد في أوقات أخرى تودع اليوم في الغرب |
Amerika'ya geri dönme şansını memnuniyetle karşılar mısın? | TED | هل ترحب بفرصة القدوم إلى أمريكا مرة أخرى؟ |
Michael, Koç Saban'a merhaba de. | Open Subtitles | مايكل لماذا لا تأتي الى هنا و ترحب بالمدرب سابان |
Müsrif oğullara neden merhaba demedin? | Open Subtitles | لماذا لم ترحب بالابنين السخيين ؟ |
merhaba demek için mutfaktan çıkar. | Open Subtitles | ستأتي مسرعة من المطبخ لكي ترحب بك |
Kalbimin diğer yarısına merhaba demek ister misin, gel buraya. | Open Subtitles | هل تريد أن ترحب بنصفي الحلو؟ تعالٍِ هنا |
- Uzun zaman. - Gidep merhaba denesen. | Open Subtitles | وقت طويل - ربما يجب عليك أن تذهب و ترحب بها - |
Ve sen benim adımı kullandığında kesinlikle hoş olur, bayım. | Open Subtitles | وأنت أكيد ترحب باستخدام اسمي, سيدي. ماك باين. |
Vulgaria siz parlak bilim adamı Profesör Potts'a hoş geldiniz der.. | Open Subtitles | دكتور؟ فولجاريا ترحب بالدكتور العبقرى بوتس |
Philadelphia'dan gelen RA1476 sefer sayılı... uçağın yolcuları, Romanya Havayolları'na hoş geldiniz. | Open Subtitles | الخطوط الجويه الرومانيه ترحب بكم الرحله 1476 من فيلادلفيا |
- Sadece selam vereceğim. - selam vermeyeceksin. | Open Subtitles | أريد فقط الترحيب بها لا لن ترحب به |
Hayır ahbap, bunu yapma. Bunu yapma. - Sadece selam vereceğim. | Open Subtitles | ـ أريد فقط الترحيب بها ـ لا لن ترحب بها |
Birisi park edilmiş arbanın altında süründüğünde bunun bir karşılama komitesi olmadığını anlayacak kadar uzun yaşadım burada. | Open Subtitles | لقد كنت هنا في الأسفل طويلة بما يكفي لتعلم عندما يقوم شخص ما أن يزحف تحت سيارة متوقفة انهم ليسوا ل ترحب اللجنة. |
- Karısının karşılama şeklini seviyordur da ondan. - Hayır, hayır. | Open Subtitles | ربما يحب الطريقة التى ترحب بها زوجتة |
...ölümsüz şehir onları bütün görkemiyle karşılıyor. | Open Subtitles | و المدينة الخالدة ترحب بهم بكل جلالها |
Silahlı kuvvetler düşünce ayrılığınızı hoş karşılıyor. | Open Subtitles | قوى الجيش ترحب ، بالمتظاهرين |
İnsan en sevdiği kardeşini böyle mi karşılar? | Open Subtitles | أهذه هي الطريقة التي ترحب بها بأخيك المفضل ؟ |
Bana 'merhaba' deme, Joel. Senin de diğerlerinden farkın yok. | Open Subtitles | لا ترحب بي جول انت كالأخرين |
Bu gece, bu misyona katılan her türlü hıristiyanı ve de romalı katolikleri selamlıyor hepinize hoşgeldiniz diyorum. | Open Subtitles | الإرسالية ترحب بالمسيحيين من كل جانب ونود أن نرحب بصديقنا الرومانى الكاثوليكى الذى ينضم إلينا الليلة |
Sıcak bir selamlamayla sizi karşılarken bir yandan da sırlarınızı ortaya çıkartmaya çalışıyorlardır. | Open Subtitles | هم النوعية التي ترحب بك بشكل عذب ..بينما يحاولونكشف أسرارك. |