"ترعرعتِ" - Traduction Arabe en Turc

• büyüdün
• büyüdüğünü

Küçüklüğünden beri başkalarıyla dövüşmemi izleyerek büyüdün.
منذ كنت صغيراً ترعرعتِ لتريني أقاتل الآخرين

Sen, İsimsiz Düzen'de büyüdün.
لقد ترعرعتِ بين صفوف الجيش المجهول وعلّمتكِ أموراً عديدة

Orada büyüdün. Sana güvenirler.
لقد ترعرعتِ هناك، أنهم يثقون بكِ.

Hansel ve Gratel okumadan nasıl büyüdün sen?
كيف ترعرعتِ بدون قراءة "هانس وجريتل" ؟

Kayıp Veritabanı nerede doğduğunu ya da büyüdüğünü bilmeden pek işe yaramıyor.
إن قواعد بيانات المفقودين لا تفيدنا بشيء إذا لم نكن نعرف أين ولدتِ أو أين ترعرعتِ

13 buralarda mı büyüdün?
ثلاثة عشر، هل ترعرعتِ هنا؟

Bakıcı bir aile yanında büyüdün. Hepsi yazıyor, Charlotte.
لقد ترعرعتِ في مركز عناية كل ذلك مدون هنا، يا (شارلوت)

Ama 7310 Lake Street'te büyüdün.
-ولكنّكِ ترعرعتِ في "7310 لايك ستريت "

Annesiz büyüdün ve bunun acısını çektin.
لقد ترعرعتِ بلا أم... وعانيتِ بسبب ذلك

Bu evde mi büyüdün?
هر ترعرعتِ في هذا المنزل؟

Sen buralarda büyüdün.
لقد ترعرعتِ هنا

Sen, İsimsiz Düzen'de büyüdün.
أنّكِ ترعرعتِ في "النظام الغير مسمى".

Sen burada büyüdün Katarina. Ben de öyle.
ترعرعتِ هنا (كاتارينا) وأنا كذلك

Gerçekten burada mı doğup büyüdün?
-هل ترعرعتِ هنا حقّاً؟

- Kızım, sen nerede büyüdün?
أين ترعرعتِ ؟

Bir adada büyüdün.
يا (آبس) , لقد ترعرعتِ على جزيرة .

Nerede büyüdün, Tina?
أين ترعرعتِ يا (تينا) ؟

- Georgia'da mı büyüdün?
لقد ترعرعتِ في (جورجيا)؟

Sen sorunsuz mu büyüdüğünü sanıyorsun?
هل تعتقدي بأنكِ ترعرعتِ بلا أية متاعب؟

Derek bana senin burada, Seattle'da büyüdüğünü söyledi.
أخبرني (ديريك) أنّكِ ترعرعتِ هنا في "سياتل"