"ترغب به" - Traduction Arabe en Turc

    • İstediğin
        
    • istemediği
        
    • İsteyeceğin
        
    • İstediğiniz
        
    • isteyebileceğin
        
    O zaman çok istediğin o şey senin olacak. Open Subtitles بعدها يمكنك أن تحصل على ذلك الذي ترغب به كثيراً
    Senin için koyduğum hedefler yüzünden değil, istediğin şeyi elde etmeni sağlayamadığım için. Open Subtitles ليس في طلبي لعرض اقوى بل لعدم تحقيق ما ترغب به
    Ama neyi istemediğini gayet iyi biliyordu. İstemediği şey, tam da Vicky'nin en çok değer verdiği şeydi. Open Subtitles كانت تعرف ما لا ترغب به و هو بالضبط ما كانت فيكي تعطيه الأهمية القصوى
    Hayır, yalnızca kurtçuklarımın istemediği geri kalan lahanayı pişirdim. Open Subtitles لا، فكل ما قمت به أني صرفتُ بقية الملفوف الذي لم ترغب به ديداني
    İsteyeceğin şeyleri bildiğin halde menüye bakar durursun. Open Subtitles تعرف تماماً مالذي ترغب به. ومع هذا تستمر بالبحث
    İsteyeceğin son şey pantolonun inikken yakalanmaktır. Open Subtitles آخر شيء قد ترغب به وأنت في الحرب أن تتعرض لموقف أنت غير مستعد له
    Söyleyin Sör Loras hayatta en çok istediğiniz şey nedir? Open Subtitles أخبرنيسيرلوراس ماهو أكثر ما ترغب به في هذا العالم ؟
    isteyebileceğin her şeyi, hayal edebildiğin bütün saadeti, Open Subtitles كل شئ ممكن أن ترغب به كل سعادة يمكن أن تتخيلها
    Bir dilek dile. Sana istediğin her şeyi verebilirim dostum. Open Subtitles .. تمنّ أمنية ، يمكنني تحقيق أي شيء ترغب به يا صاح
    Ne istediğin umurumda değil. Bu bok çukurundan kurtulmak istiyorsan ne dersem onu yapacaksın bundan sonra. Open Subtitles لا أهتم بما ترغب به , إذا أردت النجاة من هذا فعليك فعل ما أخبرك به
    Seni, en çok istediğin şeyi keşfettiğimde, yakalamıştım. Open Subtitles لقد قبضت عليكَ حينما عرفت أكثر ما ترغب به
    Hepimiz mühürlüyüz ve biliyorum bu senin istediğin bir şey değil ve inan bana, benim de değildi. Open Subtitles كلنا نرتبط معاً واعلم انهُ شئ لم ترغب به ابداً وثق بي ، حتى انا لم ارغب بهِ ايضاً
    Öyle ama evlat edinerek istediğin modeli alabilirsin. Ben olsam Japon bir çocuk evlat edinirdim. Open Subtitles حسنا بالتبني ستحصل على القالب الذي ترغب به تماما مكانك ساتبنى فتى ياباني صغير
    Hiç kimse onu yapmak istemediği bir şeye zorlamadı. Open Subtitles لا أحد كان سيجبرها على شيء لم ترغب به
    Sonra ben "Biraz daha düşün çünkü annesinin istemediği bir çocuğun doğması üzücü olur" dedim. Open Subtitles ثم قلت : " فكري بالموضوع أكثر لأنني أشفق على طفل يولد لأم لا ترغب به"
    Dina'nın istemediği biri olsaydı karşı koyardı. Open Subtitles (دينا) كانت ستقف فى وجه أى شخص لا ترغب به
    Beni burada tutmak için neler söyleyebileceğini düşünüyorsun çünkü isteyeceğin son şey bütün geceyi bu içkiyle ve dağınık saçlı arkadaşınla geçirmek istemiyorsun. Open Subtitles تتساءل عما يُمكنك قوله أو فعله لتبقني مهتمة لأن أخر شيء ترغب به هو قضاء باقي الليلة تحتسي الويسكي برفقة صديقك ذو الشعر الأشعث
    Bir patronda isteyeceğin her şeye sahip. Open Subtitles هو كل ماقد ترغب به كمدير
    Kral, her şeyin, istediğiniz gibi olmasından emin olmak istiyor. Open Subtitles جلالته يريد التأكد من أنك تحصل على كل ما ترغب به
    İstediğiniz bu mu? Open Subtitles عندها سوف يموت الجميع هل هذا ما ترغب به ؟
    Sensörler, isteyebileceğin her şeyi algılıyor. Open Subtitles ..أجهزة الاستشعار وجدَت كل شيء قد ترغب به..
    - Bir keresinde, üstünde kar vardı! - Vay canına, Bart! Bay Burns sana isteyebileceğin her şeyi vermiş. Open Subtitles مرة عاد وعليه ثلج - بارت) السيد (بيرنز) يعطيك كل ما ترغب به) -

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus