Yedek lastiklerini de burada bıraktılar. Pek de fena sayılmaz. | Open Subtitles | تركا اطارهما الاضافي اللعين وهو ليس بحالة سيئة |
Çekip gittiler ve sekiz yaşındaki bir kızı o anda delirmiş olan, can çekişen kızkardeşiyle başbaşa bıraktılar. | Open Subtitles | خرجا و تركا طفلة بعمر ثمانى سنوات لتتحمل مسئولية اختها المحتضرة ما قد يسبب الجنون بذلك العمر |
Evi ona bıraktılar. | Open Subtitles | لقد تركا لها المنزل |
Bana bir sürü mesaj bırakmışlar. Nerede olduğumu merak ediyorlar. | Open Subtitles | تركا إليّ رسائل كثيرة، ويتسائلان أين أنا. |
Bize yemek bırakmışlar. | Open Subtitles | لقد تركا لنا وجبة، ماذا في هذا؟ |
-O zaman biz de orayı araştırırız. Arkalarında bir şey bırakmışlar mı bakarız. | Open Subtitles | سنرى ما إذا كانا تركا شيئًا وراءهما. |
Sonra evi bana bıraktılar | Open Subtitles | هما تركا المنزل لي بوصيتهما |
Pyg ve Toad bana pusu kurdu. Arkalarında bir şematik çizim bıraktılar. | Open Subtitles | (بيغ) و(تود) أوقعا بي، تركا ورائهما مخطط. |
Uyuşturucuyu bıraktılar. Charley'yi arıyorlardı. | Open Subtitles | أنهما تركا المخدرات، لقد كانا .(يبحثان عن (تشارلي |
- Kamp ekipmanlarını bırakmışlar. | Open Subtitles | تركا عدة التخييم وراءهما. |
Diğer iki çocuklarını kraker satan adamın yanına bırakmışlar. | Open Subtitles | {\pos(190,200)} لذا تركا الطفلين الآخرين برفقة بائع الكعك |