Bir astronotla evlenmek için işi bıraktı! | Open Subtitles | لقد تركتْ الشركة لتتزوج من رائد فضاء |
Hem çok önemli bir işini bıraktı bunun için. | Open Subtitles | كما أنها تركتْ عملاً مهماً من أجل هذا |
Mitchell hala bir müsabakadan önce Claire takımı bıraktı diye ona kızgın. | Open Subtitles | و (ميتشيل) ما زال مستاءاً بسبب أن (كلير) تركتْ الفريق قبل اجتماع ما. |
E-mail yoluyla, bir intihar mektubu bırakmış. | Open Subtitles | لقد تركتْ ملاحظة انتحارٍ، أتعرفين ذلك؟ |
Ateşe kızarmış güvercin bırakmış. | Open Subtitles | تركتْ بعض الحمائم تُشوى على النار |
Kız kardeşi ölmüş, genç yeğenini yetimhaneye bırakmış. | Open Subtitles | -الأختُ ميّتةٌ، تركتْ ابنة أختٍ في سنّ المراهقةِ . |
Bir not bıraktı mı? | Open Subtitles | هل تركتْ ملاحظةً ما؟ |
Çocuğu da bunla bıraktı. | Open Subtitles | لقد تركتْ الطفلَ معهُ |
O ... bana dolma kalem bıraktı. | Open Subtitles | لقد... تركتْ لي قلمًا. |
McNamara'ların yanında çalışmak için liseyi yarım bırakmış. | Open Subtitles | تركتْ المدرسة الثانوية للعمل لدى آل (ماكنامارا). |
Jules perdelerini açık bırakmış. | Open Subtitles | تركتْ (جولز) ستائرها مفتوحة. |