Çıktığım şu çocuk vardı ya sırf fakirlikten utandığı için beni terk etti. | Open Subtitles | .. لقد تركني الرجل الذي كنت ألتقيه لأنه كان محرجا من كونه فقيرا |
Beni ve annemi terk etti. O zaman senin yaşındaydım. | Open Subtitles | لقد رحل و تركني و كنت تقريباً في مثل عمرك |
2 yıl önce kocam beni terk ettiğinde de almıştım. | Open Subtitles | كان لا بُدَّ أنْ آخذَهم قبل سنتين عندما تركني زوجي |
Çok güzeldi. Adam ata binip dolaşmama izin verdi. | Open Subtitles | كان جميل جداً, الرجل تركني أركبه وأدور به وكل شيء |
Nikolai aşağıdan sesler duydu. Ateş edildiğini duydu. beni bıraktı. | Open Subtitles | سمع رجال في الطابق السُفلي، يُطلقون النار، تركني |
Gece okulu var, Skeeter! Kocam beni terk etti, işi bırakıyorum. | Open Subtitles | لديها عمل ليلي , سكيتر , زوجي تركني وفصلوني من العمل |
Beni bir kez terk etti. Bunu tekrar yapmayacağını kim bilebilir ki? | Open Subtitles | ، لقد تركني مرة من قال أنه لن يفعل ذلك ثانية ؟ |
Beni asıp ölüme terk etti ama yapmasaydı ikimizde ölmüş olurduk. | Open Subtitles | لقد تركني للتهلكة، لكن لشأنٍ مريب لو لم يتركني لمات كلانا. |
Para vereceğinden değil. Yakalanacağımı bildiği için beni terk etti. | Open Subtitles | هو لن يعطيني نصيبي بل تركني هنا ليقبضوا علي |
Ve o sese en çok ihtiyaç duyduğum günde, beni terk etti. | Open Subtitles | وفي اليوم الذي احتجت هذا الصوت الأكثر تركني |
Hiç hoşuna gitmedi ama en azından oyunda oynamama izin verdi. | Open Subtitles | لم يعجبه الأمر مطلقاً ولكنه على الأقل تركني أبقى بالمسرحية |
Parayı işaretlettirmeme de izin verdi, çünkü eninde sonunda avukatının paraya dokunacağını biliyordu. | Open Subtitles | و تركني أُعلِم النقود لأنه علم بنهاية المطاف محاميه سيلمسه |
Bekçin girmeme izin verdi. Çok iyi bir insan. | Open Subtitles | حارس البوابة الأمامية تركني أدخل، إنه رجل عظيم |
Ta ki bazı saçma dergilerde parasız yayın yapmaya karar verene kadar... ..ve beni bıraktı. | Open Subtitles | حتى قرر أن ينشر الأمر في مجلة سخيفة مقابل لا شيء و تركني خارج الأمر |
Bir gün beni arabada bıraktı o da Cortez'e içmeye gitti. | Open Subtitles | يوماً ما تركني في سيارة بينما ذهب ليشرب في فندق كورتيز. |
Haftasonu için beni burada yalnız başıma bırakıp giden sensin. | Open Subtitles | أنت من تركني في عطلة نهاية الأسبوع تركتني هنا بمفردي |
Bunu neden yaptığımızı söylememe izin ver. | Open Subtitles | - تركني أخبرك لماذا نحن عملنا هو. - [ماكنة بيبينج بسرعة] |
kocam beni terketti çünkü bununla başa çıkamıyordu. | Open Subtitles | زوجي تركني لأنه لم يتحمل التعامل معه |
Bende bıraktığı yoğun duygu korkutucu bir saygı ve keyifti evrene ve bizim olabildiğine anlamaya çalışma gücümüze. | TED | ولقد تركني بشعور مكثف من الرهبة والبهجة من الكون وقدرتنا على الفهم بقدر ما نفعل. |
Babam benden çok erken ayrıldı. | Open Subtitles | .لقد تركني أبي سريعاً .دون أوكتافيو |
Ben büyürken, babam evi terk etmişti annem ölmüştü ve üvey babam hapse girmişti. | Open Subtitles | اعني انني عندما كبرت ابي تركني وامي ماتت وزوج امي ذهب للسجن |
Sadece ya, evine yakın park etmek değil mi istedi? | Open Subtitles | أنتِ فقط أردتي أن تركني بمكان أقرب للمنزل، أليس كذلك؟ |