Babanız bulabildiği tüm parayı ona bıraktı. | Open Subtitles | بابا ترك لها كل المال الذي قدر الحصول عليه |
Herşeyini ona bıraktı, bu da kız kardeşini mutlu etmedi. | Open Subtitles | ترك لها كل شيء، ما لم يعجب شقيقته |
O, burayı işletiyor çünkü Dr. Graiman ona bıraktı, Mike ve Kitt dışarıdaki işleri hallediyor ve ben buradaki bütün işlerde yetkiliyim. | Open Subtitles | إنها تدير المكان لأن د. (جرايمان ) ترك لها مبلغا من تسعة أرقام |
Karısına milyon dolarlık miras bırakmış. | Open Subtitles | لقد ترك لها وثيقة تأمين تعادل مليون دولار |
Ona servetinin bir kısmını miras bırakmış. | Open Subtitles | لكنه ترك لها جزءً من ثروته |