Eğer not bırakmış olsaydınız bu zavallı adamın kolu hâlâ duruyor olurdu. | Open Subtitles | لو أنّ أحدهم قد ترك ملاحظة لم يكن ليفقد هذا الرجل ذراعه |
Arabama not bırakmış. Beni korkutmaya çalışıyor. | Open Subtitles | نعم ، لقد ترك ملاحظة على سيارتي يحاول إخافتي |
Ezra dün için seninle ilgili not bırakmış. | Open Subtitles | إيزرا ترك ملاحظة يقول فيها أنكِ اتصلتِ يوم أمس |
Hayır, Roger çekip gitmişti. Bir not bıraktı. Bir not mu? | Open Subtitles | -أتعلمان ، عندما هرب (روجر) ، ترك ملاحظة |
Bir not bırakıp, evden kaçmış. | Open Subtitles | ترك ملاحظة ، انه سيهرب. |
Ne olursa olsun seni orada arayacaklardır. Evet, biliyorum. Ama arkadaşım Josh öyle biridir ki... | Open Subtitles | أجل أنا أعرف و لكن صديقي (جوش) شخص لن يغادر من دون ترك ملاحظة |
Bir not bırakabilirdin. | Open Subtitles | كان بإمكانك ترك ملاحظة |
Colby de bir ödül bulmaya gittiğini yazan bir not bırakmış. | Open Subtitles | و الابن (كولبي) ترك ملاحظة تقول أنه ذاهب ليبحث عن المفاجئة |
not bırakmış. Ben işimi yapıyorum. | Open Subtitles | لقد ترك ملاحظة.أقوم بعمليّ فحسب. |
Her şeyi düzelteceğini yazan bir not bırakmış. | Open Subtitles | ترك ملاحظة يقول فيها أنه يصحِّح كل شيء |
Öyleydi. Adam bir not bırakmış. | Open Subtitles | .إنها كذلك الرجل ترك ملاحظة |
- not bırakmış mı? | Open Subtitles | هل ترك ملاحظة ؟ |
- Otelime not bırakmış. | Open Subtitles | لقد ترك ملاحظة في فندقي |
- Bir not bıraktı. | Open Subtitles | وقد ترك ملاحظة. |
Bir not bıraktı ve gitti. | Open Subtitles | ترك ملاحظة ورحل |
not bıraktı. | Open Subtitles | كانت هناك ملاحظة، ترك ملاحظة. |
Ne olursa olsun seni orada arayacaklardır. biliyorum. Ama arkadaşım Josh öyle biridir ki... | Open Subtitles | أجل أنا أعرف و لكن صديقي (جوش) شخص لن يغادر من دون ترك ملاحظة |
- Bir not bırakabilirdin. | Open Subtitles | - يمكنك ترك ملاحظة |