Bana yağcılık yaptığınızı veya korkutmaya çalıştığınızı bilemiyorum efendim. | Open Subtitles | لا اعرف هل تحاول ترغيبي ام ترهيبي يا سيدي ؟ |
Bak, gözümü korkutmaya çalışmanın hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | إسمع، لا جدوى من محاولة ترهيبي. |
- Evet, evet. Anlıyorum. - Gözümü korkutmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أجل , أتفهم ذلك انك تحاول ترهيبي |
Ajan Booth, buraya ayak bastığınızdan beri... gözümü korkutmaya çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | أيّها العميل (بوث) ، لقد كنتَ تحاول ترهيبي منذ لحظة دخولكَ إلى هنا |