Bir örnek görüyorsunuz. Br mahkumun sınıfa eğitim vermesi ile ilgili. | TED | ترون هنا مثال واحد لسجين يقوم بالتدريس في حصة دراسية. |
Ülkeyi bir baştan bir başa dolaşıp kendini çekiyor ve burada da onu kızılderili bölgesinde görüyorsunuz. Bu kare de, daha geleneksel çekimlerinden biri. | TED | وهو يدور في جميع انحاء الدوله يلتقط صور لنفسه, وكما ترون هنا انه لديه محافظه للهنود الحمر. |
Burada son bir kaç ayda, bu şekilde kan alan bir kaç anneyi görüyorsunuz. | TED | ترون هنا بعض الأمهات الذين تلقوا عمليات نقل الدم بهذه الطريقة في آخر بضعة أشهر |
Bunlar örebilir, düğümeyebilir ya da burada gördüğünüz şekle getirebiliriz. | TED | يمكننا حياكتها، خياطتها أو جعلها كما ترون هنا. |
Bu slaytta gösterdiğim şey gerçekte bir masaüstü yazıcı ile oluşturulmuş bir parça kemik dokusu burada gördüğünüz gibi naklediliyor. | TED | هذه في الواقع قطعة من العظم والتي سأريكم في شريحة العرض هذه أنها صنعت باستخدام طابعة مكتبية وتم زراعتها كما ترون هنا. |
Yaptıkları deney işte şuydu. gördüğünüz gibi bobinler biraz büyük sayılırlar. | TED | هذه كانت التجربة ، حيث ترون هنا لفة الأسلاك كانت أكبر |
Ve bulduğumuz da oydu. Şurada gördüğünüz üzere, arada bir Mars'ta gezen toz şeytanları geliyordu, ve bu toz şeytanları Gezgin'in üstüne gelince, temizlik yapıyor. | TED | و هذا ما اكتشفناه، فقد تبين أنه من حين لآخر تهب زوابع غبارية صغيرة على المريخ، كما ترون هنا و عندما تمر هذه الزوابع فوق العربة الجوالة، تقوم بتنظيفها |
burada görebileceğiniz üzere, öğrenci videoda, kredi kartında izin verilen en yüksek tutarı çekiyor... 1000 Dolar kadar. | Open Subtitles | مثلما ترون هنا هذا الصبي بالفيديو يستخرج الحد الأعلى من .. البطاقة الإئتمانية $1,000 |
Ufak bir teleskopla bu sadece içi boşmuş gibi görünebilirdi, ama burada yüzlerce ufak, dağınık gölge görüyorsunuz. | TED | وباستخدام تليسكوب صغير، تبدو الصورة سوداء تمامًا ولكنكم ترون هنا مئات من البقع الصغيرة والخافتة |
Ekranda yeniden yapılanan robogamilerin yabancı yeryüzünü keşfetmelerini ve aynı zamanda yüzeyi deldiklerini gösteren resimleri görüyorsunuz. | TED | هكذا ترون هنا العديد من الصور لإعادة تشكيل الروبوغاميات، استكشاف أرض غريبة على السطح بالإضافة إلى الحفر في السطح. |
Burada kitabın içine yerleştirilmiş camdan bir göz görüyorsunuz | TED | ترون هنا عين زجاج في الجزء المثقوب من الكتاب |
İşte üç-dört-beş yaşlarında ticari cinsel istismar için satılmış bu çocukların fotoğraflarını görüyorsunuz. | TED | ترون هنا صور لأطفال في عمر الثالثة , و الرابعة , والخامسة الذين توجر بهم لتجارة الإستغلال الجنسي |
Tüm sosyal hiyerarşiyi kapsar şekilde, İsveç'in Britanya'dan daha başarılı olduğunu görüyorsunuz. | TED | كما ترون هنا السويد تسجل بيانات أفضل من بريطانيا على جميع مستويات الهرم الاجتماعي . |
Böylece kendini aslında çok güçlü dalgalarda bile tutabiliyor, burada gördüğünüz gibi. | TED | ويمكنها ان توثق نفسها ضد تيارات مياه قوية كما ترون هنا |
Veya burada gördüğünüz yakım evlerinde plastiği yakarak metalleri ayırıyorlar. | TED | أو يقومون بإحراق البلاستيك للوصول إلى المعادن في منازل حرق كما ترون هنا |
Ve sonra burada gördüğünüz panolardaki rakamları düzenliyorum. | TED | ثم أجمع كل هذه الأرقام في هذه الحافظات التي ترون هنا. |
Ve burada gördüğünüz gibi kasklarıyla alışveriş yapıyorlar. | TED | ويمكنكم ان ترون هنا كيف انهم يتسوقون بخوذهم |
Teorik sınırın 2.9 olduğunu biliyorum ama burada gördüğünüz üzere... | Open Subtitles | أعلم بأن نظرياً الحد الأقصى هو 2,9 - ولكن كما ترون هنا |