Bu mikroplardan mümkün olduğunca hızlı şekilde ve çok miktarda enerji üretmek istiyorsunuz. | TED | ما تريدونه حقاً الكثير من الطاقة تخرج من هذه المكيروبات أسرع قدر الإمكان. |
Yeterli beygir gücüne sahip. Şimdi, ne yapmasını istiyorsunuz? | Open Subtitles | لدية قوة حصان إذاً ما الذى تريدونه أن يقوم به؟ |
Luigi size istediğiniz kadar yemek verecek! Hem de bedava! | Open Subtitles | سيقدم لكم المطعم كل الطعام الذي تريدونه على حساب المطعم |
Eğer istediğiniz fotoğrafsa, alın fotoğrafları. Sizin olsun. Onlar geçici. | Open Subtitles | إذا كانت الصور هي كل ما تريدونه فلتأخذوها إنها هدية |
Eve gidelim, ihtiyacınız olanı alalım. Birkaç sokak ötede. Tamam. | Open Subtitles | لما لا نذهب إلى المنزل لاحضر لكم ما تريدونه ثم اوصلكم ؟ |
İstediğin şey ile doğru olanın farklı olabileceğinin farkında olmaktır. | TED | تعني المخاطرة بامكانية ما تريدونه وما هو حقيقة هي أشياء مختلفة. |
Hadi biraz daha yaratıcı olun. Ne isterseniz, tamam mı? | Open Subtitles | هيا , قولوا شيئا مختلفا اي شئ تريدونه , حسناً؟ |
Size, istediğinizi nasıl elde edebileceğinizle ilgili bildiğim her şeyi on sekiz dakikadan daha kısa bir sürede anlatacağım. | TED | سأخبركم كل ما أعرفه في أقل من 18 دقيقة. ما أعرفه بشأن الحصول عما تريدونه. |
Aphrodite deyin, Venüs deyin çok istiyorsanız yosma deyin ne hakkında olduğunu anladığımız ve desteklediğimiz sürece ne isterseniz onu deyin, ismin önemi yok. | TED | سموه أفرودايت أو فينوس أو بمبو أو أي اسم آخر تريدونه الاسم لا يهم مادام أنه يحمل المعني، ونحن ندعمه |
En son diş temizliği tozu yaptık. Siz nasıl bir reklam istiyorsunuz. | Open Subtitles | و كما قمنا بعمل إعلان لمسحوق الأسنان ما هو نوع الإعلان الذي تريدونه ؟ |
Çünkü hepiniz, başka bir insanda kendinizi kaybetmek istiyorsunuz. | Open Subtitles | لأن كل ما تريدونه هو أن تفقدوا أنفسكم في شخص آخر |
Çünkü hepiniz, başka bir insanda kendinizi kaybetmek istiyorsunuz. | Open Subtitles | لأن كل ما تريدونه هو أن تفقدوا أنفسكم في شخص آخر |
Ama mademki sizler istiyorsunuz sanırım eğlenceli olabilir. | Open Subtitles | لكن إذا تريدونه يا رفاق، أعتقد الأمر سيكون مرح. |
Demek istiyorsunuz, asıl aklımdan geçeni söyleyeyim. | Open Subtitles | اذا كنتم تريدونه يا فتيان, سأخبركم بما فكرت فيه لتوي |
Son dersimizde size istediğiniz bir şey olup olmadığını sordum. | TED | في درسنا الاخير سألتكم ان كان هناك شيئا تريدونه. |
İstediğiniz oldu! Bunu mu istiyordunuz! | Open Subtitles | والآن قد حدث له ما حدث هذا ما كنتم تريدونه |
Tek istediğiniz paraysa, bu niye? | Open Subtitles | إذا كان كُل ما تريدونه هو النقود, فلماذا إذن؟ |
Peki. Partiyi istediğiniz gibi düzenleyin. | Open Subtitles | حسنا يمكنكم ان تقيمو اى نوع من الحفلات تريدونه |
Güvenliği geçmek için ihtiyacınız olacak olan şeyler burada silahlar da dahil ki nasıl olduklarını çözeceğinizi sanıyorum. | Open Subtitles | كل شيء تريدونه كي تجتازوا الحراسة و هذا يتضضمن السلاح كما أعتقد يمكنكم أن تكونوا . قادرين على إكتشاف هذا |
Elbiseleri, eğerleri, istediğin her şeyi al. | Open Subtitles | سليم إذهبوا و خذوا ملابسكم و سروجكم و أى شئ تريدونه ، خذوه |
Sizden, şimdi bir milisaniyeliğine ne istediğinizi düşünmenizi istiyorum. | TED | لذلك أودّ منك الآن أخذ بضع ثواني والتفكير فيما تريدونه. |
Fakat gerçekte biliyorsunuz, siz ne istiyorsanız İngiltere onu istiyor. | Open Subtitles | ولكن في الواقع وكما تعلمون انكلترا تريد نفس الشئ الذي تريدونه |
Şey, aslında eğer arzu ederseniz, elimizde daha uygun fiyata çok iyi durumda muhtelif konutlarımız da var. | Open Subtitles | -حسنا , نحن أيضا لدينا شقق جيدة للغاية كانت مملوكة لإناس تتنقل كثيرا -و أسعارها منخفضة لو كان هذا ما تريدونه |
Ama bununla beraber, İngiltere'nin istemediği ve sanıyorum sizin de istemediğiniz bu ihtilalin çok aşırı sonuçlara varmasıdır. | Open Subtitles | لكن ما تريده انكلترا على اية حال وعلى ما اعتقد انكم لا تريدونه هذه الثورات التي تحدث والبالغة العواقب |