"تريفر" - Traduction Arabe en Turc

• Trevor
• Trev

Filmi daha sonra düzenler ve yükleriz. Tüm izleri Trevor'un üzerine yönlendirelim.
جيد سنقوم بمونتاجه فيما بعد ونجعله دليلاً ضد تريفر

Trevor'un kaç tane silah çaldırdığını biliyor musun sen?
يملكها تريفر وقد سرقت منه ؟ الان ابقيه في امان

Trevor, Josh karakterini oynuyor, kendiyle yüzleşiyor ve bu iyi bir şey.
(تريفر) يخرج على المنصة ليؤدي دور (جوش) ويواجه نفسه، هذا أمرٌ جيد

Mark, sence neden Trevor'ın futbol takımına karşı özel bir kini var?
(مارك)، كيف نشأت هذه العداوة بين فريق كرة القدم و (تريفر) ؟

Trev'e bunun kendimi ne kadar kötü hissettirdiğinden bahsettim.
أخبرت (تريفر) بمدى السوء الذي جعلتني أشعر به كأنني لا شيء

O zaman suç ortağı Trevor Valone değilmiş.
إذاً " تريفر فالون " لم يكن الشريك في النهاية

Selam, Trevor... Kaufman'la görüşebilir miyim?
مرحباً، هل يمكنني التحدث إلى "تريفر كوفمان" ؟

Trevor kafasına aldığı iki sert darbe ile öldürüldü.
تريفر قتل بضربتين قوية في الرأس

Muhtemel şüpheli vakası için destek istiyorum. Kiminle buluşacaktın Trevor?
أحتاج 10 أو 20 شخص أين كنت ستذهب يا (تريفر)

Monica ve Trevor'un cesedinin bulunduğu yerin hemen yakınındaki bir Huzurevinde çalışan bir hemşire az önce bir hastayı öldürmüş.
ممرضة في المشفى القديم قامت بقتل مريض يقع بعد بناية واحدة من الزقاق الذي وجدت به جثث (مونيكا) و (تريفر

Elimde Rubik küp olacak. Dahası sonra. Trevor'ı duydun mu?
(تريفر) ارغمني ان اصلح ترميز الثغرة، انها في حالة فوضى

Bildiğin gibi Trevor birçok aile patlaman için senin kovulmanı istiyor ama Bay Olson ve diğerleri yeniden geri gelmeni destekliyor.
(تريفر) الكثير من الآباء قد طالبوا بفصلك ولكنّ السيد (أولسن) ومن معه

- Selam, Jenny. Jenny bu Trevor. Trevor, Jenny.
-مرحباً (جيني)، هذا (تريفر) وهذه (جيني )

Bu olanlardan önce Trevor'ı tanımış olsaydın ona bir şeyler öğretebilmek için can attığın bir çocuk olduğunu görürdün.
لو تعرّفت على (تريفر) قبل الحادثة -فهو الطالب الذي ترغبين بتعليمه

Elinde Trevor Adams'ı bu olayla ilişkili gösterecek delili olan varsa konuşsun yoksa sessiz olsun.
لو كان أحدكم يملك دليلاً ضد (تريفر) فليقدّمه أو ليسكت

Trevor, seninle konuşabilir miyim? Geç otur şöyle.
(تريفر)، أيمكنني التحدّث معك أحضر كرسياً

Şimdi Trevor söyle bana ruhuna ulaşıp X'i silebilseydin ne olurdu?
والآن (تريفر) ، ماذا لو أنّني تعمّقت في داخلك وأزلت "س"! ماذا سيحدث ؟

Trevor, tam da uslanmaya başlamışken sen ona bir katil rolü verdin.
انصت، (تريفر) كان يسير في الطريق الصحيح ومن ثمّ أنت جعلته قاتلاً في مسرحيتك

Trevor, iyi insanlar gerçeği söyler. Silah taşımak için yaşı tutmayan biri, değil mi?
(تريفر) من صاحب الصلاح قل الحقيقة، هذا السلاحٌ ملكٌ لقاصر

Trevor'dan tam olarak ne istediysem onu yaptı.
سترون بأنّ (تريفر) قام بما طلبته منه، تماماً

Evet, Charli ve Trev beni öldürmeye çalıştılar.
- بالفعل , لقد حاول (تريفر) قتلى