Frank özgür bir adam ve istediği herkesle çıkabilir Bayan Tremayne. | Open Subtitles | (فرانك) له الحرية في الخروج مع من يشاء آنسة (تريمان) |
Uzun zamandır Madam Tremayne'le çalışıyor. | Open Subtitles | ربما بقضائها فترة طويلة مع السيدة (تريمان) |
Daha büyük bir çarkın parçası bunlar Madam Tremayne. | Open Subtitles | بالإضافة لذلك سيوجد معدل توزيع جيد سيدة (تريمان) |
Madam Tremayne, hayalimden bahsettiğimde sizin yanınızda gelip çalışmayı düşünmüyordum bile. | Open Subtitles | سيدة (تريمان) عندما تحدثنا عن مشروعي لم يكن لديّ فكرة بأنني سأعمل هنا |
Tremaine'in çekmeye çok hevesli olduğumu görmesiydi. | Open Subtitles | و (تريمان) رأى هذا أنني كنت متشوق لكي أصوب |
Tremayne'ler öldüğüne göre yeni birilerini bulman gerekecek. Ne kadardır onlarlaydın? | Open Subtitles | يبدو أنك ستبحث عن عمل جديد بعدحادثةآل (تريمان) |
Zehirlenme vakıası, Bayan Tremayne. Muhtemel kaza. | Open Subtitles | حادثة اختناق للسيدة (تريمان) ربماكانتحادثةعرضية. |
En son ne zaman Tremayne'lerin arabasını kullandın? | Open Subtitles | حسناً ، متى كانت أخر مرة قدت فيها سيارة آل (تريمان) ؟ |
Tremayne yaşadığı sürece sabit bir gelir alacaktı. | Open Subtitles | - منذ عامان . (تريمان) كان سيتحصل على دخل ثابت طالما كان على قيد الحياة |
Bayan Diane Tremayne'le görüşmek için geldik. | Open Subtitles | نحن هنا لمقابلة الآنسة (ديانا تريمان) ادخلا. |
Diane Tremayne'in bavulu Frank Jessup'un odasında bulundu. | Open Subtitles | حقيبة ملابس (ديانا تريمان) تم العثور عليها فى غرفة (فرانك جيسب) |
Hastanedeki geceyi hatırlıyorsundur, Tremayne'lerin aradığı. | Open Subtitles | (فرانك) ، هل تتذكر تلك الليلة في المستشفى عندما جاءتك المكالمة الهاتفية من منزل أل (تريمان) ؟ |
Ve Tremayne trajedisi mutlu sonla bitti. | Open Subtitles | "وبالتالي فإن مأساة (تريمان ) اختتمتبنهايةسعيدة" |
Beraatiyle Diane Tremayne malvarlığının maliki oldu. | Open Subtitles | "وبحصولها على البراءة فإن (ديانا) ستحصل على جميع ممتلكات آل (تريمان)" |
Bu motor Tremayne'ın araba enkazından sizin denetiminizde mi çıkartıldı? | Open Subtitles | - شكراً لك . والآن، هذاالمحرك... هل تم تفكيكه من سيارة (تريمان ) المحطمة تحت إشرافك ؟ |
Tremayne'lerin arabasının elli metreden düşerek kayalara çarptığı ve parçalandığı aşikâr. | Open Subtitles | السيد( ميلر)لقدشهدت... بأن سيارة (تريمان) سقطتمنمسافة150 قدم ... وارتطمتبالصخورالضخمةخلالسقوطها. |
Bay Miller Tremayne poliçelerini elinde bulunduran aynı sigorta şirketinde çalıştığı için basit bir kaza yerine cinayet olduğu kanıtlanırsa üç yüz bin doların üzerinde bir meblağı kurtarma... | Open Subtitles | سيدي القاضي ، منذ أن تم تكليف السيد (ميلر) من قِبل نفس شركة التأمين والتي وقعت سندات التأمين لـ (تريمان) وهي تحاول إنقاذ ما يزيد عن 300.000 دولار |
Charles ve Catherine Tremayne'in cesetlerini teşhis etmesi için morga götürüldüğünde geçirdiği sinir krizi halkın sempatisini kazanmak içindi. | Open Subtitles | وكان سقوطهما المدّوي ، فبينما تم نقل جثماني (تشارلز وكاترين تريمان) إلي المشرحة للمطابقة كانت المحاولة المحسوبة للحصول على التعاطف الشعبي |
Frank Jessup ve Diane Tremayne Jessup'a karşı açılan kamu davasında, biz, jüri olarak sanıkları "suçsuz" bulduk. | Open Subtitles | "مواطنان ولاية (كاليفورنيا) (فرانك جيسب ، وديانا تريمان جيسب)" "رقم 542341" "نحن هيئة المحلفين المخولين للحكم في هذه الدعوى" |
Bu o kadar ileriye gitti ki, artık Tremaine... | Open Subtitles | و زاد الأمر قليلاً حيث (تريمان) لم يتسطع حتى... |
Tremaine'in sevdiği... O... | Open Subtitles | (تريمان)، يحب، أنه |