Lanet, gittikçe güçleniyor. Hareket edemiyorum. | Open Subtitles | اللعنة تزداد قوة لا أستطيع التحرك |
Gün gittikçe güçleniyor, burnundaki boruları attı. | Open Subtitles | إنها تزداد قوة لا مزيد من الأنابيب |
- Bunu saklamam gerektiğini söylemişti. - Fakat gittikçe güçleniyor. | Open Subtitles | وأخبرتنى ان أخفيها لكنها تزداد قوة - |
Ama Suzie ile, devam eden bir bağlantı ve o daha da güçleniyor. Hala devam ediyor. | Open Subtitles | لكن في حالة سوزي فالرابط دائم وهي تزداد قوة ، والأمر لا يزال مستمراً الآن |
Bir enerji sanırım. Gün geçtikçe daha da güçleniyor. | Open Subtitles | هنا ، إنها طاقة على ما أعتقد تزداد قوة كل يوم |
Takip ettiğimiz sinyal giderek güçleniyor. | Open Subtitles | الإشارة التي كنا نتتبع تزداد قوة. |
Abigail söz verdiği gibi gitgide güçleniyordu, kendine daha çok hakim olarak. | Open Subtitles | (أبيجيل) تزداد قوة تماما كما وعدت تقاتل من أجل المزيد من السيطرة |
gittikçe güçleniyor. | Open Subtitles | إنها تزداد قوة الآن |
Nabız gittikçe güçleniyor. | Open Subtitles | نبض تزداد قوة . |
gittikçe güçleniyor. | Open Subtitles | وهي تزداد قوة |
Dalgalar büyüyor gibi her dakika daha da güçleniyor gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | أن هذه العواصف تزداد وتبدو انها تزداد قوة مع الوقت |
Burada kaldığımız her saniye Yeni Şafak daha da güçleniyor. Gitmemiz lazım, hem de hemen. | Open Subtitles | بكل ثانية نمضيها هنا تزداد قوة (الفجر الجديد)، يجب أن نرحل، وفي الحال. |
Camelot her geçen gün daha da güçleniyor, Agravaine. | Open Subtitles | (كاميلوت) تزداد قوة كل يوم يا (أجرافين) |
Tepkileri giderek güçleniyor. | Open Subtitles | و التأثيرات تزداد قوة |
Bil ki, sinyal giderek güçleniyor. | Open Subtitles | ولكن الإشارة تزداد قوة |