"تزوجا" - Traduction Arabe en Turc

• evlendiler
• evlenmişler
• evlendi
• evlenmiş
• evliler
• evlenin
• evlenirlerse
• evlenmişti
• evlenmişlerdi
• evlendiklerinde
• evli
• evlenip
• evlendiklerini
• evliydiler
• nişanlandılar

Yine de aynı gotradan evlendiler. Şimdi bu yanlış değil mi?
و رغم ذلك تزوجا ضمن ذات الطائفة الفرعية، أليس ذلك خاطئاً؟

Hatta bir noktada boşandılar ve bir yıl sonra tekrar evlendiler.
في مرحلة ما قد تطلقا، ثم تزوجا بعد سنة.

O ve Jonathan Las Vegas'a gitmişler ve evlenmişler.
ذهبت هى و جوناثان إلى فيجاس و تزوجا هناك

Anne ve babası o gün evlenmişler ve biz de kader diye düşünüyoruz.
الأمر أن والديها تزوجا ذلك اليوم ونحن نفكر أنه أمر مقدر

Annem ve babam yeniden evlendi. Bu defa resmi olarak.
و والداى تزوجا مرة أخرى لكن هذه المرة بشكل قانونى

Evleneli iki ay oldu, ama hala henüz evlenmiş gibi mutlular.
انهما متزوجان منذ شهرين, وسعيدان كأنهم تزوجا الان.

evlendiler, çocukları oldu ve ucuz bir TV aldılar.
تزوجا وأنجبا الأطفال وإبتاعا تلفازاً رخيصاً

Sonuçta, geçen hafta Plymouth'da evlendiler.
على أي حال، لقد تزوجا الأسبوع الفائت في بليموث

Onlar, ben 10, o da 8 yaşındayken evlendiler.
أبوانا تزوجا عندما كنت 10 سنوات وهي 8 سنوات

Mayıs 2007'de, Lily teyzeniz ve Marshall amcanız New York'un kuzeyindeki tarihi Van Smoot Malikanesi'nde evlendiler.
في مايو 2007، العمة ليلي والعم مارشال تزوجا في فان سموت التاريخي بيت ريفي في نيويورك.

Mucizevi bir şekilde şelalenin dibinden kurtulan Tina gibi, ki uçurum kenarında asılı kalmaktan nefret ederim, Tina ve Cord boşandılar, ancak dizi 2012 yılında yayından kalkmadan önce üç kez daha evlendiler.
مثل تينا التي نجت بأعجوبة من الشلال ولأنني أكره ترك مسلسل المغامرات معلّق، تينا وكورد تطلقا، ولكنهما تزوجا مرة أخرى ثلاث مرات قبل نهاية العرض عام 2012

evlenmişler, sonra da iç savaş patlak vermiş.
لقد تزوجا ومن ثمَّ إندلعتُ الحربُ الأهليّة

Genç yaşta evlenmişler ama cinsel hayatı harika.
تزوجا في سن صغيرة، لكنهما يتمتعان بحياة جنسية رائعة.

Aşık olup kısa zamanda evlenmişler.
ثم وقعا في الحب، بعد فترة قصيرة تزوجا

Altı ay sonra onunla evlendi ve ben de kendimi bunu unutmaya zorladım.
بعدها بستة أشهر,قد تزوجا و قد كدت أجن بسبب ذلك الموقف حيث أنها من الممكن أن تكون قد فعلت هذا

Onlar evlendi, nasıl bir gerilim olabilirki?
أنت ونجومك. لقد تزوجا فأي توتر سيكون إذاً؟

Neden olmasın? Kuzey Dakotalı genç bir çifti arıyoruz, 18-25 yaşları arasındalar ve yakın zamanda evlenmiş olabilirler.
بين اواخر سن المراهقة ومنتصف العشرينات ونعتقد انهما تزوجا مؤخرا

Annem ve babam neredeyse 35 yıldır evliler ve hala birbirlerini anlamıyorlar.
والداى تزوجا لحوالى خمسه وأربعون عاماً ومازالا لا يفهمان بعضهما إما جميله

O zaman eşyalarımı toparlayayım da ikiniz etrafta sevişeceğinize evlenin.
إذاً، سـ... سأنقل أغراضي إلى المنزل وأنتماالإثنان... توقفا عن العبث و تزوجا

Ama eğer evlenirlerse, bilmediği yeni bir şeyi öğrenmiş olmayacak.
لكن إن تزوجا ،إنها لن تتعلم شيء إنها لاتعرف

Sevgili arkadaşlarımız Anders'la Cooper geçtiğimiz Sevgililer Günü'nde evlenmişti ve onlara çok özel bir şey almak istedik.
اصدقائنا الاعزاء اندريس وكوبر تزوجا بيوم الفالنتاين السنه اماضيه وأردنا ان نحضر لهم هديه مميزه

Kral o gece öldü, ve ertesi şafak vakti, Buttercup ve Humperdinck evlenmişlerdi.
مات الملك بالفعل ذات ليله و قبل بزوغ الفجر باتركب و هامبردينك كانا تزوجا

Hayır. Annemin eski bir eşyasını arıyorum. evlendiklerinde babam vermiş.
لا ، أنا أبحث عن تلكَ القطع القديمة لأمي، التي أعطاها إيّاها والدي حينما تزوجا.

- Varsayalım ki, yeni evli bir çiftin birbirlerini öldürmelerini engellemeye çalışıyor olsan copunu mu kullanırsın yoksa doğrudan silahını mı çekersin?
شخصين تزوجا حديثاً من قتل بعضهما فهل ستستخدمين عصاكِ أم تذهبين مباشرة للمسدس؟

Şimdiki genç nüfusun büyük çoğunluğu kiliselerde evlenip sıradan hayatlar yaşayan ve aşkla hiç alâkası olmayan ebeveynler tarafından büyütüldü.
معظم الشباب اليوم تربوا بواسطة والدين تزوجا في كنيسة، وعاشا حياة عادية حياة لا شأن لها بالحب

Kadın ayrıca bir eyalet adliyesinde bir sulh hakimi tarafından evlendiklerini de doğruladı.
ليس من الواضح. , بل وأكدت انهما تزوجا بسلام

Onlarla tanıştığımda, bir yıllık evliydiler.
عندما التقيت بهم، تزوجا عام. وبالتالي؟

Babam, anneme bir saat vermişti. 7 yıl sonra, bum, nişanlandılar.
أبي أعطى أمّي ساعة ، وبعد 7 سنوات تزوجا