| Artık aramızda olmayan insanlar hakkında neden soru sorup durduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اعلم لماذا تسأل اسئلة عن رجال ليسوا معنا بعد الآن |
| Hızlı soru sorup, cevap verdiğin şu oyunu oynadık. | Open Subtitles | لعبنا اللعبة التي تسأل اسئلة وتجيب بسرعة |
| Çünkü sürekli soru sorup durdun, ben de sürekli cevap verdim. | Open Subtitles | لأنك بقيت تسأل اسئلة و انا ظللت اعطيك اجابات |
| Senin eski bir av arkadaşın hakkında sorular soruyordu. | Open Subtitles | كانت تسأل اسئلة حول بعض الصيادين القدماء الذينَ نعرفهم |
| Sally kaza ve Faye hakkında sorular soruyordu. | Open Subtitles | "سالي" كانت تسأل اسئلة عن "فاي" والحادثة |
| Bana sürekli soru soruyor. | Open Subtitles | انها تسأل اسئلة طوال الوقت وانها تريد ان تعرف كل شئ عني, |
| - NewJersey'e ne zaman dönüyorsunuz? - Bu kadın çok fazla soru sorup duruyor. | Open Subtitles | متى تعود الى نيو جيرسى- تلك الواسعة تسأل اسئلة كثيرة- |
| Bakın, gazeteciler soru soruyor. | Open Subtitles | انظري , الصحافة تسأل اسئلة |
| Bakın, gazeteciler soru soruyor. | Open Subtitles | انظري , الصحافة تسأل اسئلة |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 