"تستطيع القيام" - Traduction Arabe en Turc

    • yapabilirsin
        
    • yapabilir
        
    • yapamazsın
        
    • yapabileceğini
        
    • Yapabileceğin
        
    Kitabını özlediğini biliyorum ama bununla birlikte, kahramanca şeyler yapabilirsin. Open Subtitles أعرفُ أنّكَ تفتقد كتابك، لكن بهذه، تستطيع القيام بالأعمال البطوليّة.
    Baba! Devam et. yapabilirsin. Open Subtitles هيا, تستطيع القيام بذلك تستطيع القيام بذلك
    Bugün teknoloji daha fazlasını da yapabilir. TED الآن، تكنولوجيا اليوم تستطيع القيام بأفضل من ذلك.
    Bir maymun bile yapabilir. Open Subtitles لا أفهم لماذا لا تستطيع القيام به بسلاسة
    Sen o değilsin. Sen kendi başına böyle işler yapamazsın. Open Subtitles أنت لست هو ، لا تستطيع القيام بهذه الأشياء
    Aklına koyarsan bunu yapabileceğini biliyorum. Open Subtitles اعلم انك تستطيع القيام بهذا اذا ركزت كل جهدك
    Aslında, kendini affettirmek için Yapabileceğin tek bir şey var. Open Subtitles أتعرف , هناك شيئا واحد تستطيع القيام به للفوز بي
    Geçmişini ve zekanı göz önüne alırsak sağda solda insanları öldürmekten daha faydalı işler yapabilirsin. Open Subtitles وبما لديك من معلومات أساسية والفهم تستطيع القيام بما هو افضل من القيادة وقتل الناس
    Sadece beş dakika istiyorum. Söylemem gerekenleri söyledikten sonra ne istersen yapabilirsin. Open Subtitles ‫أحتاج إلى خمس دقائق، لأقول ما أريد ‫قوله ثم تستطيع القيام بأي شيء تريده
    Chuck, bunu yapabilirsin. Eğitimini aldın. Open Subtitles تستطيع القيام بذلك تدربت على القيام بذلك
    Bunu yapabilirsin. Ona şarkını ver. Open Subtitles هذا ما تستطيع القيام به بامكانك أن تغني لها
    Ayrılabilirim. Aynı programı başka bir yönetmen ile yapabilirsin. Open Subtitles أستطيع المغادرة.تستطيع القيام بنفس العرض مع منتجٍ آخر.
    Bu kan mührünü yeniden yapabilir misin? Open Subtitles إذن، هل تستطيع القيام بتعويذة النسل تلك مجددًا؟
    Müzik veya başka bir şey ile bir deneme yapabilir misin? Open Subtitles هل تستطيع القيام بتجربة أداء لأغنية أو أي شيء؟
    Günde 39 bin eder. Bunu yapabilir misin? Open Subtitles هذا 39,000 في يوم هل تستطيع القيام بذلك؟
    Haydi ama, bunu yapamazsın. Hakkın yok. Artık yok. Open Subtitles أسمع , لا تستطيع القيام بهذا ليس لديك الحق , ليس بعد الآن
    Bunu yapamazsın. Yeterince iyileşmedin. Open Subtitles لا تستطيع القيام بهذا لم تتعافَ جيّداً بعد
    Yönetim görevlerine devam edebilirsin ama ameliyat yapamazsın. Open Subtitles تستطيع القيام بواجباتك الإدارية، لكن لا يسمح إجراء عمليات.
    - Başaracaksın. Güçlü ol. Bana bunu yapabileceğini söyle! Open Subtitles سوف تفعلها يا بنى اخبرنى فقط انك تستطيع القيام بها
    Hayır. yapabileceğini biliyorum. Open Subtitles أنا أعرف انك تستطيع القيام بالمهمة بمفردك
    Eğer gitmezse çiftlikteki işlerin yürümesi için, ve ailemizi korumak için bir erkeğe ihtiyacımız olacak ve bunu yapabileceğini biliyorum, çünkü sen gerçek bir erkek oldun, William. Open Subtitles ما لم يحدث شيئاً، وإن حدث، أريد رجلاً في المزرعة ليدير الأمور، وحماية عائلتنا، وأعرف أن تستطيع القيام بذلك
    Eğer ünlü biriysen Yapabileceğin şeyler oldukça fazladır. TED وعندما تكون شخصاً مشهوراً، هناك الكثير مما تستطيع القيام به.
    Oh, hayır. Lütfen. Yapabileceğin bir şey yok. Open Subtitles . لا ، أرجوك لا يوجد شئ تستطيع القيام به

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus