Saatlerini alacağım, seni etkisiz hâle getireceğim. uyandığında kendini yatağında bulacaksın ve bu da bir kabus olarak kalacak. | Open Subtitles | سوف أخذ ساعاتك وأصعقك وبعدها .سوف تستفيق في سريرك كأنه كابوس |
Ama uyandığında epilepsi geçiriyordu. | Open Subtitles | ولكن بينما كانت تستفيق أصابتها نوبة |
İçeri girip uyanana kadar yanında oturabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكم أن تعودوا و تجلسوا معها حتى تستفيق |
Seni arayıp her şeyi anlatacaktım ve sonrasında bu kaza oldu ben de uyanana kadar beklemeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | هذه نهايتها معي كنتُ سأتصلُ بكَ وأُخبرُكَ بكل شيء، ثم... ثم حدث الحادث كنتُ أنتظر حتى تستفيق كما أعتقد |
Direksiyon'un başında, birgün sadece uyanıp işinizin ne olduğunu anlamak için uyuyup kalamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تنام علي عجله القياده من أجل أن تستفيق و تتأكد من أن وظيفتك |
Uyansan iyi olur! Çünkü yeni bir gün doğuyor. | Open Subtitles | يستحسن أن تستفيق لأنه يوم جديد. |
Ancak uyanmayacak ve durumu daha da kötüye gidecek. | Open Subtitles | .. لكنها لن تستفيق وجسدها سيتدهور عضو وراء الآخر |
Ve uyandığında, iyi olacaksın. | Open Subtitles | وعندما تستفيق ستكون بخير تماما |
uyandığında yanında olayım. | Open Subtitles | إسمحِ لي أن أكون بجانبها حين تستفيق |
Vicki uyandığında dün geceyle ilgili asıl hikâyeyi dinlemek için.. | Open Subtitles | حقيقةً سأعود إلى المستشفى أريد أن أكون هناك عندما تستفيق (فيكي) |
Hadi ama Lois. En azından uyanana kadar bekleyelim. | Open Subtitles | (لويس)، انتظريها على الاقل حتى تستفيق لكي تعلّق على ما حدث. |
Onu vurmalısın Doug ve sana söz veriyorum ki uyanıp yanında karını bulacaksın. | Open Subtitles | اقتلها يا دوغ وأعدك أن تستفيق لتجدني داخل الغرفة بجوارك |
Amazon'un üstünden güneş doğuyor, bütün orman uyanıp her gün yaptığı şeye devam ediyordu. | Open Subtitles | والغابات تستفيق وتفعل ما تفعله كل يوم الشهيق والزفير |
Uyansan iyi olur! Çünkü yeni bir gün doğuyor. | Open Subtitles | يستحسن أن تستفيق لأنه يوم جديد. |
Antikorları tavan yaptı ama uyanmayacak. | Open Subtitles | ,أجسامها المضادة كانت جيدة لكنها لم تستفيق |