Ağaçlar ve elektrik hatları her yolu tıkıyor. | Open Subtitles | . هنالك أشجار وأعمدة كهرباء تسدّ كل طريق |
Kahretsin! Meyve parçaları devamlı hortumu tıkıyor. | Open Subtitles | تبّاً ، قطع الفواكه تسدّ الفتحات |
Polis yolu kapatıyor! | Open Subtitles | الشّرطة تسدّ الطّريق |
Araba tünel çıkışını kapatıyor. Wakefield oradan çıkamaz. | Open Subtitles | إنّ السيارة تسدّ مدخل القناة لن يتمكن (ويكفيلد) من الخروج منها |
Çok acılı olduğu için hafızasını blokluyor. Hatırlamasına yardım edebilirim. | Open Subtitles | إنّها تسدّ الذاكرة، لأنّها مؤلمة جداً ويمكنني أن أساعدها على التذكّر |
Çok acılı olduğu için hafızasını blokluyor. Hatırlamasına yardım edebilirim. | Open Subtitles | إنّها تسدّ الذاكرة، لأنّها مؤلمة جداً ويمكنني أن أساعدها على التذكّر |
Parti esnasında arabasının park çıkışını tıkadığını söylediler. | Open Subtitles | سيارته كانت تسدّ الطريق في الحفلة |
Biz de bir boruyu tıkadığını bulduk. | Open Subtitles | ونجدها تسدّ أنبوباً للمجاري. |
Yolumu kapatıyor. | Open Subtitles | أنت تسدّ ممرّي |