Bu roketler, sınıfındakilerden Dokuz kat daha uzun menzilli ve hedefe kitlendikten sonra, şaşmasını imkânsız kılacak lazer kılavuza sahipler. | Open Subtitles | هذه الصواريخ لديها مدى تسعُ أضعاف الأنواع المعياريّة مع تقنية توجيه ليزر تجعل من الصعب التخلّص منهم بالمُناورة حالما يتمّ تحديد الهدف. |
Tam Dokuz ayda ilk bebeğimizi doğurtuyoruz. nasıl daha iyi ya da daha hızlı yapabilirdik bilmiyorum. | Open Subtitles | مُدة إنجاب الطفل هي تسعُ أشهر ونحن نعمل على ذلك حتى اليوم. لا أعلم كيف يُمكننا إسراع أو تحسين الأمر! |
Tamamen yetişkin olmaları Dokuz yıl alır. | Open Subtitles | إنها تسعُ سنواتٍ قبل البلوغ |
Dokuz tane kalmış. | Open Subtitles | تبقّى تسعُ حبات. |
Dokuz yıl. | Open Subtitles | تسعُ سنوات. |