"تسكن" - Traduction Arabe en Turc

    • yaşıyor
        
    • yaşıyorsun
        
    • oturuyor
        
    • yaşadığını
        
    • yaşayan
        
    • oturuyorsun
        
    • kalıyor
        
    • kalıyorsun
        
    • yaşıyorsunuz
        
    • oturan
        
    • oturduğunu
        
    • yaşadığı
        
    • yaşadığın
        
    • oturuyorsunuz
        
    • yaşamıyorsun
        
    Kafasının içinde başka kimin yaşıyor olabileceğini soran uyanık biri gibi. Open Subtitles الآن، الرجل المتعقل لابد أنّ يسأل أيّ الشحصيات أيضاً تسكن عقلك.
    Oturma ya da çalışma izniniz olmadan tam üç yıldır Fransa'da yaşıyorsun. Open Subtitles أنت تسكن في فرنسا منذ ثلاث سنوات بدون فيزا أو إقامة أو اذن بالعمل
    Kızın etrafında dolaşmamamı tembih etti. Kız da üçüncü sokakta oturuyor. Benden bir blok ötede. Open Subtitles قال لي ألا اعبث معها مجددا وهي تسكن بالقرب مني
    Ruby. - evet. Bu Lillith'in arabası. Onun kasabada yaşadığını sanıyordum, Haydi. Open Subtitles روبي , هذه سيارة ليليث ظننت أنها تسكن في المدينة , هيا
    Dört çocuğuyla birlikte kötü durumda olan evlerde yaşayan anneler var. TED أم وحيدة، تسكن في مساكن ذوي الدخل المنخفض مع أطفالها الأربعة.
    - Shu takımında bekar, Foshan bölgesi Yunao köyünde 17 numarada anne ve kız kardeş ile oturuyorsun. Open Subtitles و أنت عاذب و تسكن 17 قريه شون ياو يو مقاطعه فو شان و لك أم و أخت
    Kız bu öğrenci yurdunda mı kalıyor? Open Subtitles متأكد أن الفتاة تسكن في هذا المهجع؟ نعم، تسكن هنا
    Hâlâ 1801 West North'da mı kalıyorsun? Open Subtitles ألا زلت تسكن فى 180 الشمال الغربى ؟
    Bombay’ın merkez otoyolu üzerindeki şu çadırlardan birinde yaşıyor. TED تسكن في إحدى تلك الخيام في منتصف الطريق السريع في مومباي.
    Bu, Sureka Gundi; o da ailesiyle aynı merkez otoyoldaki çadırda ailesiyle yaşıyor. TED وهذه سوريكا قوندي، وهي أيضا تسكن مع أسرتها في الخيمة بمحاذاة نفس وسط الطريق السريع.
    Bu kadar yeter! Bu genç bayan bu binada yaşıyor. Open Subtitles هذا كاف سيدي ، الحقيقة كلها أن السيدة تسكن في المبني هذا
    Artık burada mı yaşıyorsun? Biraz zor oluyor. Hastings mâlikanesi gibi olmasa da kendime ait bir kanepem var. Open Subtitles اذن انت تسكن هنا الان لكني املك كنبة كاملة لي
    Bildim bileli bekarsın, müzisyensin, Marais'de yaşıyorsun, turuncu giyiyorsun. Open Subtitles أنت موسيقي، تسكن في حي مليء بالشواذ، تلبس اللون البرتقالي.
    ve eğer sen bana inanmıyorsan git annesine sor Panvel de Sector 12 oturuyor. Open Subtitles وإذا ما زلت لا تصدقينى أذهبى وأسألى أمه التي مازالت تسكن في بانفال في قطاع 12
    Rudy'i saat 3:30'da alacaksın ve arabayla Carol'un evine getireceksin Hepsi bu, Harvey Lane'de oturuyor. Open Subtitles ثم جلب رودي عند الساعة 3: 30 وإيصاله إلى منزل كارول وهذا كل شيء , هي تسكن في طريق هارفي
    Onun Sarışın'ın nerede yaşadığını bildiğini sanmıyorum. Open Subtitles بعد فترة بديت اتسائل ان كانت تعرف اين تسكن بلوندي
    Ama ona gözün gibi baksan iyi olur, çünkü nerede yaşadığını biliyorum. Open Subtitles لكن من الأفضل أنّ تكون لطيفاً معها, لأني أعرف أين تسكن
    Burada yaşayan küçük kız, kendimi daha iyi hissetmemi sağladı. Open Subtitles الفتاة الصغيرة التي تسكن هنا غيّرت رأيي حول المسألة كلها
    Varoşlarda oturuyorsun. Asla gangster olmayacaksın. Open Subtitles تسكن في النواحي ولن تصبح من رجال العصابات
    Bir sürü üçüncü sınıf hâlâ yurtta kalıyor. Bunun neresi yanlış. Open Subtitles الكثير من طلبه المعاهد العاليه مازالت تسكن في الحي ما هو الخطأ في ذلك؟
    Neden hala yurtta kalıyorsun? Open Subtitles لما مازلت تسكن في الحي ؟
    Baban ise müteahhit ve bir çiftlik evinde yaşıyorsunuz. Open Subtitles والدك يعمل بأعمال البناء وأنت تسكن في بيت ريفي , كيف أبليت؟ 229 00: 19:
    Bu çocuk bizim sokakta oturan bir faşistin oğluymuş. Open Subtitles وكان الصبى أبناً لأم تنتمى للفاشيست تسكن فى ذات الشارع الذى يوجد به بيتنا
    Buralarda oturduğunu duydum. Open Subtitles أنا سمعت إنها تسكن في قرية بالقرب من هنا
    Zemin kat çekirdeğin yaşadığı yerdi, elektronlar üst katlara yerleşmişti. Open Subtitles تسكن النواة في الطابق الأرضي بينما تشغل الإلكترونات الطوابق الأعلى
    Çantanın içinden çıkanlarla yaşadığın sürece kendine ait bir dükkana ihtiyacın olmayacak. Open Subtitles لم افكر ابداً في الدخول في التجارة عندما تسكن في شقة صغيرة لا تحتاج الى مكانك الخاص
    Nerede oturuyorsunuz? Open Subtitles أخبرني أين تسكن.
    Söyleyeceğim şey, sen burada yaşamıyorsun! Open Subtitles الذي كنت على وشك أن أقوله أنت لا تسكن هنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus