| Tabii. Eğer yarın sabah 8'de teslim edebilirseniz harika olur. | Open Subtitles | بالطبع, اذا بإمكانك تسليمي في الساعة 8 صباحاً سيكون عظيماً |
| Bu şartlar altında beni teslim etmek en iyi seçenek. | Open Subtitles | تسليمي أفضل وسيلة لنجاحنا نظرًا للظروف الراهنة لن يتأذى أحد |
| İlgilenmediyseniz veya beni ordunuza teslim etmeye niyetliyseniz, burada daha fazla zaman kaybetmemize gerek yok. | Open Subtitles | إذا كنت غير مهتم أو إذا كنت تعتزم تسليمي الى الجيش ، نحن لا تريد ان نضيع وقتا أطول. |
| İstiyorsan beni istediğin zaman ele verebilirsin de. | Open Subtitles | إذا رغبت، يمكنكِ دائما تسليمي أيضًا |
| Hala beni polise ihbar etmeye kararlı mısın? | Open Subtitles | لا زلتِ مُصممة على تسليمي للشرطة ؟ |
| Beni polise ihbâr edip kariyerimin erken bitmesinden dolayı eşimden şüpheleniyorum. | Open Subtitles | أفترض أن زوجتي أنهت مهنتي قبل الآوان من خلال تسليمي إلى الشرطة. |
| Neyse... tam onlara son sahneyi teslim etmiştim, komi gelip bana telefon olduğunu söyledi. | Open Subtitles | و بمجرد تسليمي لهم المشهد الأخير جائت لي مكالمة |
| Seni oraya götürebilirdim, eğer beni A.B.D'ye döndürmek ve teslim etmek zorunda olmasaydın. | Open Subtitles | يمكنني أن آخذك إلى هناك لو وعدتني أن لا تعيدني إلى أمريكا و تعيد تسليمي |
| Beni Amerika'ya geri götürüp teslim etmezsen-- seni paraya götürebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أخذك لهناك، لو لم تظطرّ لإرجاعي لأمريكا و تسليمي هناك |
| Sizi teslim etmekte başarısız olduğum için Zaman Efendileri beni geri almak istiyor. | Open Subtitles | منذ أن فشلت في تسليمكم يريد سادة الزمان تسليمي |
| Ama bunu reddettiler ve üstüne beni CBP görevlilerine teslim ettiler ve zorla ABD'ye geri döndürüldüm. | TED | ولكنهم رفضوا، وأصروا على أن يتم تسليمي للمسؤولين فيCBP، حيث تم إجباري للعودة للولايات المتحدة. |
| Bir hayvan gibi Aku'ya teslim edilmeyeceğim. | Open Subtitles | لن يتم تسليمي لــ أكو مثل الحيوان ما |
| İngiliz Hükümeti beni o mahkemeye teslim edecekse canları cehenneme! | Open Subtitles | إن أرادت الحكومة البريطانية تسليمي إلى تلك المحكمة الوهمية، فسحقاً لهم! |
| Yani sadece ödevi teslim ettiğime dair bir kağıt yada form gibi birşey imzalarsanız, ben de... | Open Subtitles | لذا إن وقعتِ النموذج أو قلتِ ...شيئاً حول تسليمي للورقة، يمكنني |
| Beni teslim eder etmez rahipler seni öldürtecek. | Open Subtitles | فقط عند تسليمي الكهنة سوف يقتٌلون |
| - Beni ele vermek zorunda değildin. | Open Subtitles | -لم يكن عليكَ تسليمي إلى الشرطة |
| Beni ele vermek zorunda değildin. | Open Subtitles | لم تكن مجبرأ على تسليمي |
| Beni gerçekten de ihbar edecekti. | Open Subtitles | لقد كانت حقاً تنوي تسليمي للشرطة |
| - Yine de beni ihbar etti. | Open Subtitles | أصر على تسليمي |
| Beni polise ihbâr ettiğin için artık seni affedebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أخيراً أن أسامحك على تسليمي للشرطة. |