| Çocuklar merhamet dileyerek ağlarken, ...anneleri de bu dehşeti izlemek zorunda kaldı. | Open Subtitles | بينما الأطفال يصرخون طالبين الرحمة، أجبروا والدتهم أن تشاهدهم وهم يشعرون بالرعب. |
| gölün üstüden onları izlemek çok hoş olacak. | Open Subtitles | تشاهدهم يتعرجون عكس مجرى النهر إنها جميله جـــداً |
| Senin yaptıklarınun cinayetten bir farkı yok İnsanlara işkence ediyorsun ve ölmelerini izliyorsun | Open Subtitles | .. انت لا تفعل شيء مختلف عن القتل .. انت تعذب الناس و تشاهدهم يموتون |
| İnsanlara işkence yapıyorsun. Ölmelerini izliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعذب الناس و تشاهدهم يموتون |
| Sizin seyrettiğiniz o bikinili sarışın bombalardan biri bile kızgın demire değer mi? | Open Subtitles | أى من تلك الحسناوات اللاتى تشاهدهم دائماً تستحق القضيب الساخن ؟ |
| Sizin seyrettiğiniz o bikinili sarışın bombalardan biri bile kızgın demire değer mi? | Open Subtitles | أى من تلك الحسناوات اللاتى تشاهدهم دائماً تستحق القضيب الساخن ؟ |
| Roman, burada oturup onların kaymasını izlemek senin için çok sıkıcı olacak. | Open Subtitles | رومان سيكون مملاً وانت هنا تشاهدهم يتزلجون |
| Yanışını izlemek gibisi yoktur. | Open Subtitles | دائماً يظل أمراً جميلاً أن تشاهدهم وهم يحترقون |
| Jane'in kendi önerisi olan sahne fikrini izlemek için çekime koşarak geldiğini belirteyim. | Open Subtitles | لاحظوا أن (جاين) هرعت إلى المسرح كي تشاهدهم يصورون المقطع الذي يعرض فكرتها |