Çok hızlı bir şekilde yaklaştım, görüldükten sonra dikkatim dağıldı ve ben O'nun resmini çekemeden O benim resmimi çekti. | Open Subtitles | أنا اقترب بسرعة كبيرة جدا و قد رآنى الخصم و تشتت إنتباهى و قد إلتقطت صورتى قبل أن أتمكن من إلتقاط صورة لها |
O taksi geçip gitmedi ve o şoförün bir anlığına dikkati dağıldı... | Open Subtitles | سيّارة الأجرة لم تمرّ بسلام وذلك السائق قد تشتت انتباهه للحظة |
dikkatini dağıtıyorsun. Uçağı uçurmaya çalışıyor. Lütfen! | Open Subtitles | أنت تشتت انتباهها، إنها تحاول التحليق بالطائرة |
Var ama dışarıdaki haber araçları dikkatimi dağıtıyor. | Open Subtitles | ثمّة الكثير، لكن السيّارات الإخبارية تشتت من تركيزي قليلاً. |
Bu Carroll'ı şehirden çıkartmak için bir dikkat dağıtma eylemi miydi yani? | Open Subtitles | إذن كان ذلك تشتت كبير لأجل ماذا تهريب كارول خارج المدينة؟ |
Özel konuklarının dikkatini çekmek için güzel birisine ihtiyacın vardı. | Open Subtitles | لقد أردت فتاة جميلة لكي تشتت اذهان بعض الاشخاص المهمين |
Ya dikkatiniz dağılırsa? | Open Subtitles | {\cH2BCCDF\3cH451C00}ماذا لو تشتت تركيزك؟ |
Bir kız aklını dağıtmasın. Senin yapacak işin var. | Open Subtitles | لا تجعل فتاة تشتت إنتباهك عليك عمل يجب إنجازه |
Belki kendinizi gruptan önde tuttuğunuz zamanlar yüzünden dikkatimiz dağılmıştır. | Open Subtitles | ربما تشتت إنتباهنا بسبب كل المرات الأخرى اللتي فضلتم فيها أنفسكم على المجموعه |
Emma ile konuşabilmem için Fields'in dikkatini dağıtmalısın. | Open Subtitles | يجب ان تشتت انتباه فيلدز حتى استطيع التحدث الى ايما |
Soğuk ve karanlıktı. Onun deli gibi kürek çekmesinden o kadar dikkatim dağılmıştı ki yaklaştığını fark etmedim. | Open Subtitles | لقد كانت ليلة باردة ومظلمة لذلك تشتت |
Tam söyleyecekken bana "berceste" deyince dikkatim dağıldı. | Open Subtitles | و لقد تشتت إنتباهي أوه ، تعتقد بأن ذلك مضحكاً ؟ |
Döndüğümde kalabalık dağıldı ve herkes kaçtı. | Open Subtitles | و عندما إستدرت للخلف تشتت الجمع و هرب الجميع |
Dikkatim dağıldı, çünkü aletler senden daha iyi bir iş yapıyordu. | Open Subtitles | تشتت إنتباهي لأن الأدوات كانت تؤدي عملها بشكل أفضل منك |
Dikkatimi dağıtmaması gereken şeyler tarafından dikkatim dağıldı. | Open Subtitles | لقد تشتت بأشياء لا يجب أن تشتتني |
Sekiz saniyeliğine önemsedim. Sonrasında dikkatim dağıldı. | Open Subtitles | اكترثتُ لبضع ثوانٍ وبعدها تشتت فكري |
Onun dikkatini dağıtıyorsun. Konsantre olamıyor. | Open Subtitles | انت تشتت انتباهه ، لايستطيع التركيز |
Dikkatimi dağıtıyorsun! | Open Subtitles | - انتظر، انت تريد ان تشتت انتباهي |
En beğendiğim ise şu, "Çiftleşen bir çift farenin önüne yayılan peynir parçaları dişinin dikkatini dağıtıyor, ama erkeğinkini dağıtmıyor." | TED | وعبارتي الاولى هي " إن فتات الجبن الذي ينشر قبل عملية جماع الفئران .. تشتت ذهن الانثى فقط و لا تشتت ذهن الذكر ! " |
Koca askısıyla suçluların dikkatini dağıtıyor. | Open Subtitles | تشتت انتباه المجرمين بأثدائها الكبيرة |
Sen bir kaynaksın. dikkatini dağıtma. | Open Subtitles | انت مورد لي يا طونى ولا تشتت انتباهك |
Sen Gora'nın dikkatini dağıtırken birinin yumurtayı alması gerek. | Open Subtitles | شخص ما عليه أن يحصل علي البيضة,بينما تشتت انتباه البيضة |
Çünkü fincanla dikkatin dağılırsa... Biliyorum. | Open Subtitles | -لانه اذا تشتت انتباهك بسبب قدح ... |
İyi ve kötü dikkatini dağıtmasın. | Open Subtitles | الخير والشر، لا تشتت انتباهك بذلك |
Bilmiyorum. Dikkatim dağılmıştır. | Open Subtitles | لا اعرف قد أكون تشتت |
dikkatini dağıtmalısın. Değil mi? | Open Subtitles | عليك أن تشتت نفسك ، أليس كذلك ؟ |
Telefon çaldığında kısa bir süre dikkatim dağılmıştı, unutmuşum. | Open Subtitles | نسيت أنّي تشتت بفعل الهاتف للحظة |