Başından ciddi yaralar almış. Yüzünün biçimi bozulmuş. | Open Subtitles | تعرضت إلى إصابات رأسية خطيرة وقد تشوهت بشكل فظيع |
Hayatta kalanlar, şekilleri bozulmuş. Ya kemik yapıları ya da zihinleri. | Open Subtitles | أمّا الذين نجوا، فقد تشوهت إمّا عظامهم أو عقولهم |
Bu olmalı çünkü sürücüye çarptığında şekli bozulmuş ve bakır kaplamasına DNA bulaşmış. | Open Subtitles | والسبب كونها قادره على ذلك لقد تشوهت عندما اصطدمت بالسائق ملتقطه الحمض النووى فى الستره النحاسيه |
Başpiskopos'tan alınan mermi, çarpmanın etkisiyle tamamen parçalanmıştı. | Open Subtitles | الرصاصه المستخرجه من جثه رئيس الاساقفه تشوهت بالكامل عند اصطدامها بوجهه |
Mermi çekirdeği, tanımlanamayacak şekilde parçalanmıştı. | Open Subtitles | لقد تشوهت الطلقه تماما بعدما اصطدمت بالقتيل |
Biçimi mi bozulmuş? | Open Subtitles | تشوهت |