Ceza hukukunun amacı diğer şeyler başarısız olduğunda işleri yoluna sokmak. | Open Subtitles | الفكرة من استخدام العقاب بالجرائم هو تصحيح الأمور عندما تفشل الوسائل الأخرى |
Ceza hukukunun amacı diğer şeyler başarısız olduğunda işleri yoluna sokmak. | Open Subtitles | الفكرة من استخدام العقاب بالجرائم هو تصحيح الأمور عندما تفشل الوسائل الأخرى |
İlk günden beri benim tek amacım, işleri yoluna koymak. | Open Subtitles | أهدافي الوحيدة , منذ اليوم الأول كانت تصحيح الأمور |
Benimle işleri yoluna koymak istiyorsan önce Jace ile aranı düzelt. | Open Subtitles | إن أردت تصحيح الأمور معي، فصححيها مع "جايس". |
Evet. Ortaya çıktı. İşleri düzeltmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | فقد ظهرت قالت بأنها تريد تصحيح الأمور |
Her gününü daha iyi bir insan olmak için hayat kurtarıp bir şeyleri düzeltmek için harcayacaksın. | Open Subtitles | ستقضين كل يوم يمر ان تكوني أفضل من قبل تحاولين تنقذين الكثير وتحاولين تصحيح الأمور |
Onu tekrar görebilseydim eğer aramızdaki şeyleri yoluna sokmak için uğraşırdım. | Open Subtitles | لو أنّني أتمكن من رؤيتها مرةً أخري كُنت سأحاول تصحيح الأمور بيننا. أفتقدها كثيراً. |
İşleri düzeltmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول تصحيح الأمور. |
Artık Ulanaq daha fazla zarar vermeden önce işleri yoluna koymaya odaklanmak zorundayız. | Open Subtitles | علينا الآن أن نركز على تصحيح الأمور قبل أن يسبب ضررا أكبر |
İşleri yoluna koyayım derken daha da batırıyor. | Open Subtitles | ،يُحاول تصحيح الأمور .لكنه يفسدها أكثر فحسبْ |
..işleri yoluna koymak içindi. | Open Subtitles | هو محاولة تصحيح الأمور |
İşleri düzeltmek hakkında. | Open Subtitles | .هذا بشأنِ تصحيح الأمور |
Buradaki olay, bir şeyleri düzeltmek kendine ideal bir dünya yaratmak değil. | Open Subtitles | المطلوب هنا هو تصحيح الأمور لا خلق عالماً مثالياً لنفسك |
Peki şimdi neden bazı şeyleri düzeltmek için Bay Griffin'e legolarını göstermiyorsun? | Open Subtitles | الآن هل تريد تصحيح الأمور مع سيد جريفين بعرض مكعبات (الليغو) الخاصة بك له؟ |
Bir şeyleri düzeltmek demişken... | Open Subtitles | بالحديث عن تصحيح الأمور |
Macey'le bazı şeyleri yoluna koymak istiyorum. | Open Subtitles | أريد تصحيح الأمور فيما يتعلق بـ(مايسي). |
Bu işleri düzeltmeye başlayacak . | Open Subtitles | هذا سوف يبدأ في تصحيح الأمور. |