"تصدقه" - Traduction Arabe en Turc

    • Ona inanıyor
        
    • inandın
        
    • inandığın
        
    • inanıyorsun
        
    • inanmıyor
        
    • inanmak
        
    • inanma
        
    • inanmıyorsun
        
    • Ona inandınız
        
    • inanmanı
        
    • inanamazsın
        
    • inanıyorsunuz
        
    • inanamayacağın
        
    • inanmayacaksın
        
    • inandığını
        
    - Şu yalanlara da bak! - Kadın Ona inanıyor! Open Subtitles إستمعُ إلى تلك الأكاذيبِ انها تصدقه
    Ne diyorsun Teğmen Cameron? Ona inanıyor musun? Open Subtitles ماذا عنك ملازم كاميرون هل تصدقه
    Sarışın mavi gözlü İsa'ya inanmanı söyledi, beyaz derili... ..ve inandın. Open Subtitles ... و أبيض اللون . و تصدقه يعلمك أن السواد لعنة و تصدقه
    Başkalarının ne dediği önemli değil, inandığın şey senin gerçeğin olmalı, değil mi? Open Subtitles ليس مهما مايقوله الآخرون ، ولايجب ان يكون الذي تصدقه بالفعل حقيقة
    Arkadaşlarına inanacağına ona inanıyorsun. Open Subtitles الآن انت تصدقه أكثر من أصدقائك؟
    Denedi ama polis ona inanmıyor. Open Subtitles لما لا يبرر نفسه إذن؟ حاول ذلك لكن الشرطة لن تصدقه.
    Ona inanıyor musun,Baba? Open Subtitles هل تصدقه يا أبي؟
    Yani Ona inanıyor musun? Open Subtitles أذاً, أنت تصدقه
    - Başka seçeneğimiz yok. - Ona inanıyor musun? Open Subtitles ليس لدينا خيار - هل تصدقه ؟
    - Ona inanıyor musun? Open Subtitles وهل تصدقه - أصدقه -
    Ona inanıyor musunuz? Open Subtitles هل تصدقه ؟
    - Ve sen de Ona inanıyor musun? Open Subtitles وهل تصدقه ؟
    Sarışın mavi gözlü İsa'ya inanmanı söyledi, beyaz derili ve inandın. Open Subtitles .فتصدقه ... يقول أن السيد المسيح كان أشقر و عيونه زرقاء ... و أبيض اللون . و تصدقه
    Siyah lanettir dedi ve ona da inandın. Open Subtitles يعلمك أن السواد لعنة و تصدقه
    Ziva sadakatini ispatlamak için her ne yaptıysa, senin inandığın kadar önemli değilmiş. Open Subtitles مهما فعلت زيفا لإثبات ولائها، ليس مصيري لكي تصدقه
    Buna inandığın için mi söylüyorsun yoksa maddi çıkarlarına göre adamın cömertliğinin geçici olmadığını mı düşünüyorsun? Open Subtitles أتقول ذلك لأنك تصدقه أم أنك تقول ذلك لأنه في مصلحتك المالية أن تظن ان كرمه ليس مؤقتا؟
    Kime inanıyorsun, bana mı yoksa şu gerizekâlıya mı? Open Subtitles من الذي تصدقه أنا أم ذاك الأحمق؟
    Selfridges'ten biri. Polis bu yüzden ona inanmıyor. Open Subtitles شخص من "سلفريدجز" لهذا السبب لن تصدقه الشرطة.
    Yatağında uyanırsın ve neye inanmak istersen ona inanırsın. Open Subtitles وتستيقظ في فراشك، وتصدق ما تريد أن تصدقه
    Kaçıran yeri tamir edebileceğini söylerse ona sakın inanma. Open Subtitles و لا تصدقه لو قال لك انه يمكنه اصلاح الحوض
    Buna gerçekten inanmıyorsun, değil mi? Open Subtitles كسر اللعنة آه أنت لا تصدق ذلك حقا هل تصدقه ؟
    Ona inandınız. Ona güvendiniz. Open Subtitles تصدقه وتثق به
    Evet, Lucas. Bütün kalbimle buna inanmanı istiyorum. Open Subtitles نعم يالوكاس,هذا ماأريدك أن تصدقه من كل قلبي
    Bu küçük makineler ne kadar tehlikeli inanamazsın. Open Subtitles من الرائع أن التلف الذى يمكن أن تسببه هذه الماكينات لن تصدقه
    Siz, sizin inanmanızı istediği şeylere inanıyorsunuz. Open Subtitles أنت تصدق فقط ما يريده منك أن تصدقه
    Çok özel. Bir tarlam var ve inanamayacağın kadar güzel terroir yetişiyor, deriz. TED فريدة من نوعها لقد حصلت على قطعة ارض تنتج العنب بشكل لا يمكن ان تصدقه
    İleride bir yer buldum. Asla inanmayacaksın. Görsen Alacakaranlık Kuşağı sanırsın. Open Subtitles أنظر لقد وجدت هناك مكانا لن تصدقه إنه يشبه منطقة الغروب
    Böyle bir durumda olmak inandığını ve inandığını sandığın her şey dağılmaya başlıyor. Open Subtitles لكوني في موقف مثل هذا كل شيئ تؤمن به أو تصدقه عن الناس يبدأ في الإنكسار

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus