"تصمم" - Traduction Arabe en Turc

• tasarlıyor
• tasarımları
• tasarlayacak
• tasarlayarak
• tasarlanmamış
• tasarlanmamıştır
• lobileri tasarlamış
• dizayn
• tasarım
• tasarlayan
• tasarlamalısın

Şirketim Cheesecake Factory için menü tasarlıyor.
تصمم شركتي قوائم الطعام لمحل صنع كعك الجبن

Jilly mimar, *Tate kompleksine ilave edilecek binayı tasarlıyor.
جيلي " مهندسة معمارية " تصمم جناح لفندق مشهور

Elektrik mühendisiydi. Devre tasarımları yapıyordu.
كانت مهندسةً كهربائيه ، تصمم الدوائر الكهربيه

Hayatını bir binaymış gibi tasarlayamazsın. Hayat böyle işlemiyor. Sen yaşayacaksın, o kendisini tasarlayacak.
اسمع ، لا يمكنك تصميم حياتك كمبني ، إنها لاتعمل بهذه الطريقة ، فقط يجب أن تعيشها وسوف تصمم نفسها

Zamanının çoğunu odasında oyun tasarlayarak geçiriyor.
.إنها تقضي معظم وقتها في غرفتها تصمم الألعاب

Bu zavallı küçük marullar bol bol atılıyorlar, çünkü sebze çekmeceleri gerçekten de sebzeleri taze tutmak için tasarlanmamış.
يرمى هذا الخس المسكين شمال , يمين , وسط لأن ادراج الهشاشة هذه لم تصمم لكي تبقي الخس رطبا

Tamara, Hawaii Chair yalnızca ev için tasarlanmamıştır.
انت تعلم,تامارا ,كرسى هاواى لم تصمم فقط من اجل المنزل.

Yaşam alanları, üst sınıf restoranlar ve 5 yıldızlı otel lobileri tasarlamış.
إنها تصمم غرف معيشة, مطاعم راقية

Römorkun hep devam eden yapısından dolayı materyalleri durdurup başlatmak için aslında mantıksal hiçbir yerin olmayışı, dizayn ederken en büyük sorunlardan biriydi.
أن أصعب ما في هذه المقطورات أنه حين تصمم لا يوجد في الواقع مكان منطقي لبدء أو إنهاء الخامات بسبب الشكل المتصل للمقطورة

Hayvan giysileri tasarlıyor.
إنها تصمم ملابس الحيوانات الأليفة

Lisa SYNAPSE için arayüz tasarlıyor. / Oh.
ّ(ليسا) تصمم واجهة المستخدمين لـ(سينابس). / أوه

Dee, eski inek arkadaşına gününü göstermek için bir elbise tasarlıyor.
(دي) تصمم فستاناً لكي تُرجِعَ صديقتها المتذاكية إلى مكانها المعتاد

Giysileri o tasarlıyor.
تصمم كل الملابس

- Hala o takılardan tasarlıyor musun?
هل مازلت تصمم تلك الحلي؟

Şu da bir gerçek ki gökdelen değil tuvalet tasarımları yaptın.
حسنًا، للعِلّم فقط كنت تصمم المراحيض، وليس ناطحات السحاب

Ki bunlar bana... Clothes Over Bro's un hastane önlüğü tasarımları da yapması... gerektiğini hatırlatıyor.
مما يذكرني, (كلوز اوفر بروز) يجب ان تصمم ملابس للمشفى

Yeni genel merkezimizi senin tasarlayacak olman süper ya!
هذا رائع ، سوف تصمم المقر الجديد؟

O tüm yaz yurt odamızın renk desenini tasarlayarak geçirdi.
"قضت الصّيف تصمم ألوان أغراض غرفتها الجامعيّة"

Yani, bu variller uzun zaman sezyum taşımak için tasarlanmamış.
ما أعنيه أن تلك الحاويات لم تصمم لتخزن السيزيوم لفترة طويلة

Uçaklar su altında çalışmak için tasarlanmamıştır.
جاك المنزلقات لم تصمم للعمل تحت الماء

Tavanı dizayn etmek için ilginç bir yol, Tanrı'nın hayatı yaratmasıyla başlayıp bir adamın ahırda körkütük sarhoş olmasıyla biten.
إنها لطريقة مثيرة للفضول أن تصمم السقف، يبدأ الآن بإله يخلق الحياة، و ينتهي برجل ثمل داخل مخزن.

Öğrenilmesi gereken sonraki konu da, veriler ile nasıl tasarım yapılacağı.
الآن، الشيء التالي الذي عليك استيعابه هو كيف تصمم مع البيانات.

Astronotların hayatını kurtarmak üzere deney tasarlayan 16 yaşındaki bir lise öğrencisi nadir bir olay, bir çocuk deha gibi görülebilir.
فتاة بعمر السادسة عشر تصمم تجربة حمض نووي لحماية أرواح رواد الفضاء قد تبدو شيئاً نادراً، علامة مميزة لطفلة عبقرية.

Kanada'da bana, bağımlılığı daha kötü yapacak bir sistem tasarlamak istiyorsan, onu tasarlamalısın diyen ve harika bir adam olan Dr. Gabor Mate vardı.
كان هناك طبيب في كندا، الدكتور غابور ماتي، رجل مُذهل قال لي، اذ كنت تُريد تصميم نظام يزيد من سوء الإدمان، سوف تصمم ذلك النظام. والآن، هناك مكان حيث قُرر القيام بالعكس