Ayrıca kullanılacağı koşullar için tasarlandı. | TED | وتم تصميمها لتناسب البيئة التي سوف تستخدم فيها. |
Öyle dizayn edildiğini sanmam. Çok işe yarar bir strateji olduğunu söyleyemem. | Open Subtitles | أشك في أن هذا كان تصميمها الأصلي لا تبدو هذه كإستراتيجية فعالة |
Sturbucks bardağının yarısından yapılmış, diğer tarafında da pul ve benim evimin adresi var. | TED | هذه قد تم تصميمها بوضوح باستعمال نصف كأس ستاربكس مع طابع وعنواني الشخصي مكتوب على الجهة الأخرى. |
Onun tasarımını ve biçimi araştırdılar ve onun teknolojisinin, kendilerininkinden üstün olduğunu anladılar. | Open Subtitles | درسوا تصميمها وهيئتها ووجدوا ملامح في تقنياتها متفوقة على تقنياتهم |
Ailesi Coastal Motors'u suçlamaya çalıştı ama onun ölümünün araba imalatçısı veya Dizaynı ile bir ilgisi yoktu. | Open Subtitles | عائلته حاولت إلقاء اللوم على كوستال موتورز, ولكن وفاته ليست لها علاقه مع شركة صناعة السيارات أو تصميمها. |
Mükemmel tasarımı diğerlerinden geri kalmayan performansı ve parmak ısırtan zerafeti ile güzelliğin güçle buluşmasının kanıtı olarak bize sunuluyor. | Open Subtitles | تصميمها دقيق، خطوطها البسيطة القوية في آن واحد، وأناقتها الفريدة كل هذه الميزات تثبت |
Bulunduğunuz bu yer, 100 iyi eğitimli teknisyen tarafından tasarlandı, kuruldu ve teftiş edildi. | Open Subtitles | القطعة التي لديك تم وضعها و تصميمها و التأكد منها بواسطة 100 من أفضل التقنيين |
Bu elektrik direkleri, 1907 yılında Henry Bacon tarafından Central park için özel olarak tasarlandı. | Open Subtitles | أعمده الاناره هذه تم تصميمها من أجل سنترال بارك بواسطه هنرى باكون عام 1907 |
Bir gözden geçirin ve yeniden dizayn ederek... bebek bezine benzememesini sağlayın. | Open Subtitles | وأنظروا إن كان بإستطاعتكم إعادة تصميمها حتى لا تبدو مثل مرحاض مُلتصق بمؤخرتك |
Bu duvarların her yeri bir adamla savunulacak şekilde dizayn edildi. | Open Subtitles | هذه الجدران تم تصميمها من أجل الدفاع عنها بواسطة رجل واحد لكل مكان. |
Salakların kafasını karıştırıp, kandırmak için yapılmış çocukça bir numara. | Open Subtitles | إنها خدعة للأطفال تم تصميمها لتشويش وفتنة البسطاء |
Merkez, steroid almış sadist kadınlar gibi buruyor ve Lucy sensiz kendi tasarımını sunuyor. | Open Subtitles | لوسي تقدم تصميمها وحدها و بدونك . هل تستطيعين اخباري بما يحدث |
Dizaynı neden böyle, hiç merak etmedin mi? | Open Subtitles | لكن ألم يسبق لك أن تساءلت عن تصميمها ؟ |
Hiç anlamıyorum. Çünkü tasarımı çok da değiştirmediler. | Open Subtitles | احببتها ولا أعلم لماذا فهي لم تغيرّ من تصميمها كثيراً |
Burada dekore etmek istediğim küçük bir evim var. | Open Subtitles | لقد ورثت شقَة صعيرة وأريد أن أعيد تصميمها |
Protez kolumu ise Bell'in bizzat kendisi tasarladı. | Open Subtitles | وذراعي الاصطناعية تم تصميمها من قبل بيل بنفسه |
İstediğim gibi yapılması koşuluyla tasarlamayı kabul ettim. | Open Subtitles | لقد وافقت على تصميمها حتى أراها بنيت كما تمنيت |
Votan uyku kapsülleri insanlar için tasarlanmadı. | Open Subtitles | شرائح النوم الخاصة بالفوتان لم يتم تصميمها للبشر. |
Polisleri şaşırtmak ve yanlış yollara sürükleyerek zamanlarını boşa harcamaları için tasarlandılar. | Open Subtitles | تم تصميمها من أجل إلهاء رجال الشرطة وإهدار وقتهم في مُطاردة الأشخاص الخاطئين |
Çok-araçlı arayüzümüz var. Mac için tekrar tasarlanabilir. | Open Subtitles | لدينا واجهة متعددة الأداوات، يمكن أن يعاد تصميمها لتتوافق مع الماك |
Aktarıcılar kurcalanmak için tasarlanmamıştır. | Open Subtitles | أجهزة الإستجابة تم تصميمها بحيث لا يُمكن العبث بها |
Bunlar özel bir insan türüdür sadece hisse sahiplerini gözetmek üzere yasa tarafından tasarlanmışlardır. | Open Subtitles | تلك هي الأنواع الخاصة من الأشخاص التي تم تصميمها بقوة القانون لكي تكون معنية |
Sinclair'in dediğine göre sinyal yollasak bile bileklikler mesaj almak için tasarlanmadıklarından bizi duyamazlar. | Open Subtitles | (طبقاً لـ(سينكلير حتى لو بعثنا برسالة فالأساور لم يتم تصميمها للاستقبال، لذا لن يسمع الأولاد |