Sen bu tuvallere ruhunu koyuyorsun ve insanlar bunu görüp, karşılığını verecekler. | Open Subtitles | انت تضعين روحك على القماش وسيرى الناس ذلك سيتجاوب الناس مع ذلك |
Yani, bilirsin, kıyma ve yuvarlama olduğunu biliyorum... ama içine ne koyuyorsun? | Open Subtitles | أعني ، أعلم أن هناك لحم وهناك تدوير للحم ولكن ماذا تضعين فيه؟ |
Saati sağ koluna takıyorsun, muhtemelen solaksın. | Open Subtitles | تضعين ساعتك في يدّك اليمنى من المحتمل أنك عسراء |
Resmi bir yere koy, yarın yeni bir çerçeve buluruz. | Open Subtitles | أعثري على مكانًا تضعين فيه الصورة وسنشتري الإطار في الغد |
- Neden bir yabancı için kendini tehlikeye atıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تضعين نفسك فى موقف خطر من أجل أجنبى ؟ |
Rujunu sürmüşsün ve sarılmışız. | Open Subtitles | تضعين أحمر الشفاه .وتمسكين بي جيدا |
En tehlikeli işimi yapmadan önceki gece neden aklıma sokuyorsun onu? | Open Subtitles | لماذا تضعين هذه الفكرة في رأسي في الليلة السابقة لأخطر مشي |
Neden onu cebine koyuyorsun? | Open Subtitles | .. و لكن لماذا تضعين باقي النقود في جيبك؟ |
Bak, sen aileni her şeyin önüne koyuyorsun. Ben bunu yapamam. | Open Subtitles | أنت تضعين العائلة قبل الجميع أنا أنا فلا يمكنني هذا |
Neden köpüksüz süt kullanıp sonra da içine çırpılmış krema ve şeker koyuyorsun anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أفهم لماذا تقومين باستخدام الحليب المقشود ثم تضعين القشدة و السكر .عليها |
Bu öldürücü şeyi dişlerinin arasına koyuyorsun ama seni öldürmesi için gerekli gücü bahşetmiyorsun. | Open Subtitles | تضعين الشيء القاتل بين أسنانك ولكن لا تعطه القوة لقتلك أبداً |
Yakana isim kartı takıyorsun ya. | Open Subtitles | حسناً، أنتِ تضعين شارة عليها اسمك أليس كذلك؟ |
Ve hala alyansını takıyorsun, yakınına bir erkeğin yaklaşmasını önlemek için. | Open Subtitles | ومازلت تضعين خاتم الزواج لئلا يتودد إليك أحد. |
Tamam, krikoyu arabanın atlına koy Ve kolu tabana yerleştir ve yukarı aşağı indir kaldır, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً، تضعين الرافعة تحت السيارة، ثم تضعين المقبض في القاعدة و تقومين بتحريكه للأعلى و الأسفل، مفهوم؟ سهل جداً |
Tabi sende buraya gelerek hayatını tehlikeye atıyorsun. | Open Subtitles | تضعين حياتكِ على حافة الخطر بصعودك للأعلى هنا |
Çok fazla dudak parlatıcısı sürmüşsün. | Open Subtitles | أنتِ تضعين الكثير من طلاء الشفاه. |
Çünkü her karşılaşmamızda kendini öyle bir duruma sokuyorsun ki çıkarman gerekiyor. | Open Subtitles | لأنه كلما التقينا تضعين نفسك في موقف يحتم عليك خلعها |
Elini onun aletine koymak mı istiyorsun? | Open Subtitles | تضعين يدك في آلته؟ القليل من المياو مياو مياو. |
Oğlunuzun ihtiyaçlarını, kendi ihtiyaçlarınızın önüne koydunuz. Scott, mektuplarımızdan bahsetmişti. | Open Subtitles | تضعين احتياجات ابنك قبل احتياجاتك سكوت اخبرك عن رسائلنا |
Neden bir ayak bileğini diğerine yapıştırmıyorsun ve ellerini zarifçe dizlerine koymuyorsun. | Open Subtitles | لماذا لا تضعين أحد أعقابك خلف الآخر وتضعين يديك على ساقيك في رقة |
Sol ayağını soldaki pedala koyup, sonuna kadar basar mısın? | Open Subtitles | هل سوف تضعين قدمك اليسري علي منتصف اليد اليسري للدواسة وتدفعيها بطول الطريق؟ |
Bu ne çılgınlık ve neden evli bir kadın gibi allık sürüyorsun? | Open Subtitles | ماهذا الجنون ؟ ولم تضعين السندور كالمرأة المتزوجة ؟ |
Hayatında bir kez olsun kendini kızının yerine koyar mısın? | Open Subtitles | هل لمرة واحدة فقط في حياتك تضعين نفسك مكان ابنتك؟ |
Ruj mu sürdün Ethel? | Open Subtitles | هل تضعين القليل من أحمر الشفاة يا (إيثيل)؟ |
Aslında sadece şirretlik yapıyorsun. Pekâlâ, kusura bakma ama benim erkeğimin peşindesin. | Open Subtitles | في الواقع, أنتِ لستِ إلا حقيرة أنتِ فقط تضعين عينيكِ على رجُلي |