Bay Farmer'ın sinirli dengesiz saplantılı olduğunu ve akli dengesinden şüphe duyduğunu belirtmiş. | Open Subtitles | ...قالت بأن السيد المزارع غاضب ... غيرمستقر... ... تضليلي... |
Öfkeli, paranoyak, saplantılı. | Open Subtitles | عنيف، مذعور، تضليلي |
Nolan sanrılar görüyor. | Open Subtitles | نولان كان تضليلي. |
Kafamdaki kemer teknolojisi sanrılar görmeme neden oldu. | Open Subtitles | أوه؟ arktech في رأسي جعلني تضليلي. |
Çocuğun sanrılara yatkın olmadığını söylemiyorum. | Open Subtitles | لا أقول هو ليس تضليلي. |
Annie Stuart'ı parçalayacak derecede sanrılara kapılmış biri yaptıklarını yeniden anlatacak kadar aklı başında olamaz. | Open Subtitles | أي شخص تضليلي بما فيه الكفاية لنَزْع أحشاء آني (ستيوارت)َ لن يكون واضحاً بما فيه الكفاية لسرد الطريقة التي فام بها. |
Bana yalan söylerseniz ya da beni yanlış yönlendirmeye kalkışırsanız, sizi koruyamam. | Open Subtitles | تكذب عليّ، أو تحاول تضليلي فلن أدعمك |
Beni yanlış yönlendirmeye çalıştığınızı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنكِ كنت تحاولين تضليلي |
İşte bir kelime daha. "Yanılsama." | Open Subtitles | هذه كلمة لك "تضليلي" |
saplantılı... | Open Subtitles | هو تضليلي |
Yanılsama. | Open Subtitles | تضليلي |