"تضمن" - Traduction Arabe en Turc

    • garanti
        
    • dahil
        
    • garantisi
        
    • garantisini
        
    • kefil
        
    • garantileyen
        
    • sağlamak
        
    • güvence
        
    • garantili
        
    • sağlayacak
        
    • garantiliyor
        
    • kesin
        
    Benim için çok önemli olduğundan kaynağını açıklamayacağını garanti et. Open Subtitles تفهم أنّه لمن المهم بالنسبة لي بأن تضمن حماية المصدر
    Bana karşı hiçbir yasal işlem olmayacağını garanti edebiliyor musun? Open Subtitles هل يمكنك ان تضمن لي عدم اتخاذ إجراءات قانونية ضدي؟
    Tabii ki tüm bunlar Venedik'in tarihine yakınlaşmamızı garanti etmez fakat muhtemelen gerçekten Venedik'in tümü kayıt altına alınmış potansiyel hikayesine erişmiş olacağız. TED والتي لن تضمن ان نتلاقي فعليا نحو قصة واحدة لمدينة البندقية، ولكن ربما نستطيع فعلا إعمار قصة محتملة موثقة بالكامل عن مدينة البندقية
    Ama sivillerin de dahil olduğu böylesi bir felâkete neden olmak hiç doğru bir şey değil. Open Subtitles تضمن الكثير من المواطنين الأبرياء هذا ليس صحيح.
    Güvenlik garantisi verebilir misin? Open Subtitles أيمكنك أن تضمن لى الحد الأدنى من الأمن ؟
    Bu akşam eve döndüğümde gümüş eşyalarıma dokunulmamış olacağının garantisini verebilir misin? Open Subtitles ويمكنك أن تضمن لي حين عودتي هذا المساء أن تكون فضيآتي بآمان؟
    Biliminsanlarının bir metod izlediği ve bize bu metodun, iddialarının doğru olduğunu garanti ettiği öğretildi. TED كنا نتعلم أن العلماء يتبعون طريقة و أن هذه الطريقة تضمن صحة ادعائاتهم
    Bundan sonra, hükümetimiz bundan sonra tam finansmanı garanti etmektedir. TED و بعد ذلك تضمن حكومتنا التمويل الكامل إلى الأبد.
    Tüm ödemeleri sana yapacaklar, ama aynı benim çizdiğim gibi inşa edileceğine dair, garanti vereceksin. Open Subtitles أنت تحتفظ بكل الأموال ولكنك سوف تضمن أنها سوف تبنى تماماً كما صممته
    Ondan öğreneceğim hiçbir şeyi mahkemede aleyhinde kullanmayacağımı garanti eden bir sözleşme imzalamak istiyorum. Open Subtitles أنا على استعداد للتوقيع على أي ورقة تضمن بأن أي شيء يُقر به لي . لن يستخدم ضده قط في المحكمة
    Bir garanti verilene kadar bir yere gitmiyorum. Open Subtitles لن اظهر علي المسرح الا بعد الحصول علي ضمانات تضمن لي حسن سلوكه و انصياعه للقانون
    Dr. Lecter, yeni haklarınızı garanti eden yeminli ifade getirdim. Open Subtitles د.ليكتر لقد احضرك لك الاوراق القانونيه التى تضمن لك حقوقك المتفق عليها
    Azınlık şirketleri oldukların için %10 garanti veriliyor. Open Subtitles فهي شركه أقليات، لذلك فهي تضمن عشرة في المئة من الأعمال
    Hastalığı ailelerine yaymayacaklarını garanti edebilir misin? Open Subtitles هل يمكنك أن تضمن بأنهم لن يأخذوا ذلك معهم الى الديار كهديه للعائله ؟
    Ve eğer bu maçları kazanırsa, ünvan için tekrar maça çıkmasını garanti edeceksin. Open Subtitles وإذا فاز في تلك النزالات تضمن له مباراة ثأر للفوز باللقب
    - Kapsül 1498 de dahil. Open Subtitles تضمن العطل فقدان الطاقة في حجيرة النوم 1498
    izni altı ay içinde alma garantisi beklerim ve bürokratik işlerle uğraşmam. Open Subtitles اتوقع منك ان تضمن لي ان احصل على العقد خلال ستة شهور ومن غير شريط أحمر
    Doğruyu söylüyor olsan bile kızımı canlı olarak kurtarabileceğimizin garantisini veremezsin. Open Subtitles حتى إن كنت تقول الحقيقة لا يمكنك أن تضمن ليّ بأنني سأستعيد ابنتي حية
    Ragnar'a ve emrindeki tüm adamlara kefil olur musun? Open Subtitles هل يمكن أن تضمن راجنار؟ وجميع الرجال الذي تحت رايته؟
    Bu sizin kripto anahtarını doğru yere güvenli bir şekilde göndermenizi garantileyen şey. TED هكذا تضمن وصول مفتاح التشفير للمكان الصحيح بأمان.
    Eğer bizim çabuk ve kararlı bir saldırıyla zafer ulaşmamızı sağlamak yolunda yardım ederseniz, yüzbinlerce insanın hayatını kurtarmış olacaksınız. Open Subtitles إن كنت ستمدنا بوسائل تضمن النصر المُحقَق من المحتمل، أن تستطيع حماية مئات الآلاف من الحيوات
    Bir hava tahmini bir sokağın ıslanmasını güvence altına almaz. Bir su tankeri ise alır. Open Subtitles توقع المطر لا يضمن لك شارع مبتل وإنما الشاحنة تضمن
    Bana, yaşlılık zamanlarımda yetecek kadar şeker sağlayacak garantili bir emeklilik planı istedim. TED أردت خطة توفير معتمدة للتقاعد والتي تضمن لي الحلوى لفترة كافية تجعل من عمري المتقدم حلوا.
    Askerlik, vatandaşlığı garantiliyor. Dahasını bilmek ister misiniz? Open Subtitles تضمن لك الخدمة ، أن تكون مواطناً أترغب فى معرفة المزيد ؟
    Michael Westen'a sunulan öneri seni buradan kesin olarak çıkartmaya yönelikti. Open Subtitles الصفقة التي عُرضت علي مايكل تضمن خروجك من هنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus