| Bir saç stilisti sapığımızın tarifine uyan bir kadın tarafından saldırıya uğramış. | Open Subtitles | مصففة شعر تمت مهاجمتها من قبل امرأة تطابق مواصفات مطاردتنا بالليلة الماضية. |
| Şehrin 15 metre ötesinde bir nehirde Rodgers'ın tarifine uyan biri bulundu. | Open Subtitles | وجدت جثة تطابق مواصفات رودجرز في نهر على بعد 10 اميال من البلدة |
| Lohan'ın tarifine uyan ceket ve pantolon ve Paris Hilton'un bazı şahsi fotoğraflarını bulduk. | Open Subtitles | وجدنا سترة وبنطال تطابق مواصفات (ليندسى) وبعض الصور الفوتوغرافية لـ(باريس هيلتون). |
| Adamlardan biri şüpheli tanımına uyuyor. | Open Subtitles | وأحدهما مواصفاته تطابق مواصفات المشتبه به |
| Bunu söylemekten nefret ediyorum ama bakıcının annesinin eşkaline uyuyor. | Open Subtitles | أكره أن أقولها مواصفاتها تطابق مواصفات والدة جليسة الأطفال |
| Peru restoranındaki garson Cumartesi gecesi Colin'i kapıcısının tarifine uyan bir kadınla görmüş. | Open Subtitles | قالت نادلة في مطعم بيروفي أنّها رأت (كولن) ليلة السبت... كان مع إمرأة تطابق مواصفات مشرفة مبناه. |
| Ruben'ın dediğine göre işini yaparken Katie'nin tarifine uyan bir kız çatıya gelip Amy'yle bir tür tartışmaya girişiyor. | Open Subtitles | حسناً, (روبن) هناك يقول أنه كان يعمل... عندما ظهرت فتاة على السطح تطابق مواصفات (كايتي)... ويقع بعض الجدال بينها وبين (أيمي) |
| İşte orada. Dawkins'in çaldığı aracın tanımına uyuyor. | Open Subtitles | إنّها تطابق مواصفات السيارة التي سرقها (دوكينز). |
| Shenandoah'da bir ceset daha bulundu. Albay Jennings'in eşkaline uyuyor. | Open Subtitles | وُجدت جثة في (شيناندوا)، تطابق مواصفات النقيب (جينينغز). |