"تطهو" - Traduction Arabe en Turc

    • yemek
        
    • pişirmek
        
    • pişiriyor
        
    • pişirirmiş
        
    • pişirirken
        
    • pişir
        
    • pişirirdi
        
    • pişirir
        
    • pişirmesi
        
    • pişirmeni
        
    • pişirirsin
        
    Bunun için bir sürü para verdin. yemek yapman gerekmemeli. Open Subtitles دفعتَ نقود كثيرة من أجل هذا لا ينبغي أن تطهو
    Sen hayatı boyunca bir kere bile yemek yapmamış yetişkin bir adamsın. Open Subtitles أنت رجل ناضج لم تطهو وجبة واحدة لنفسك أبدا في كل حياتك
    yemek yapmak kızların işiydi, erkeklerin değil, ya da Hasbro'nun ilettiği mesaj bu şekildeydi. TED الفتيات تطهو لكن الفتيان لا يفعلوا ذلك او هكذا كانت رسالة هاسبرو
    Ama bir bıldırcını fazla pişirmek en büyük hatadır. Open Subtitles و لكن ليس هناك خطيئة أعظم من أن تطهو طيور السّمان أكثر من اللازم
    Yeşil olsa şaşarım zaten. Bu kadın neden sebzeleri bu kadar kötü pişiriyor? Open Subtitles لماذا لا تستطيع هذه المرأة ان تطهو افضل من هذا ؟
    Ve onun da annesi karides pişirirmiş ve onun da annesinin annesi karides pişirirmiş. Open Subtitles وأمها كانت تطهو الجمبرى وجدته كانت تطهو الجمبرى أيضاً
    Bir şey pişirirken kullandığınız enerji nihayetinde elektromanyetik enerjidir. Open Subtitles عندما تطهو شيء ما فإن الطاقة المستخدمة هي الكهرومغناطيسية
    Otizmli erkek kardeşi ve çoklu skleroz hastası annesi için altı yaşından beri yemek yapmak zorundaydı. TED كان عليها ان تطهو لأخيها من سن السادسة الذي كان يعاني من مرض التوحد ولأمها، التي كانت مصابة بمرض التصلب المتعدد
    Sahibi yemek pişiriyorken köpek, yerini dört buçuk saatte 22 kez terketti. çünkü yemeğe doğru çok fazla hücum vardı. TED الكلب كسر جلوسه 22 مرة في أربع ساعات ونصف بينما هي تطهو العشاء، لأننا كان لدينا كثير من السلوك العدائي موجه للطعام.
    - Ayak parmaklarıyla yemek yapan biri mi? Open Subtitles ما الأمر؟ أهي تطهو الإفطار بأصابع قدميها أو ما شابه؟
    Ama karın gelir, yiyecek getirir, sana yemek pişirir, konuşursunuz. Open Subtitles المتعة، هو أن تجيء زوجتك، وتجلب معها الطعام، بإمكانها أن تطهو لك، تتحدثان لبعضكما.
    Gerçekten yemek yapmayı biliyormusunuz yoksa bizi etkilmek için isimlerini mi ezberlediniz Open Subtitles هل يمكنك أن تطهو حقاً أم أنك تحفظ هذه الأسماء فقط ؟ لتترك انطباعاً جيداً
    ...lütfen, Rie'den daha iyi yemek yapan birisi olsun. Open Subtitles من الألإضل ان تكون واحده تطهو افضل من رى
    Sadece bana sabah, öğle, akşam yemek pişirecek birini istedim. Open Subtitles وأنا ببساطة طلبت من تستطيع أن تطهو لى فى الصباح والظهيرة والمساء
    Bizim için yemek yapıyor ve bana arkadaşlık ediyor. Open Subtitles كانت تطهو اليوم كله لنا . وكانت تُبقيني بصحبتها دائماً
    pişirmek için mutfakta değilsen temizlemek için olurdun. Open Subtitles إن لم تكن تطهو في المطبخ فيجب أن تنظف المطبخ
    Kandahar'daki ofisinde ekmek makinası olan birisiydi, bir parça kuru üzümlü ekmek pişiriyor ve daha sonra spor salonuna gidip 25-30 mekik çekerek bunu eritiyordu. TED لقد كانت تصنع الخبز في مكتبها في قندهار، ويمكن أن تطهو كمية هائلة من الخبز بالزبيب ثم تذهب إلى قاعة الرياضة وممارسة 25 إلى 30 تمرين سحب البار
    Ve onun da annesi karides pişirirmiş ve onun da annesinin annesi karides pişirirmiş. Open Subtitles "وأمها كانت تطهو "الجمبري "وجدته كانت تطهو "الجمبري أيضاً
    "yemek pişirirken şalteri attı ve tavuğu çimlere fırlattı." Open Subtitles غضبت وهي تطهو طعام العشاء" "ورمت الدجاجة على المرجة
    daha çok para kazanıyorum, ve bu piliçe akşam yemeği için birşeyler pişir. Open Subtitles و يمكنك ان تطهو شيئا غير الدجاج لأجل العشاء
    Bubba, Alabama, Bayou La Batre'lıydı ve annesi karides pişirirdi. Open Subtitles بوبا كان من بايو لاباتر، ألاباما وأمه كانت تطهو الجمبرى
    Gördüğün gibi, bu makinenin güzelliği dergileri yakarken yemeğini pişirmesi. Open Subtitles روعة الآلة تكمن في أنّها تطهو الطعام بينما تحرق المجلّات.
    Yani ne sanıyordun, annem 6 sene oturup senin tavuk pişirmeni mi bekleyecekti? Open Subtitles أظننت أمي ستظلّ بانتظارك ستّة أعوام لكيّ تطهو لها دجاجة؟
    Hayalet yapmak için yemek pişirirsin. Open Subtitles إنّك تطهو لتصنع الأشباح.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus