Bende özel algı yeteneği olduğunu mu sanıyorsunuz. | Open Subtitles | وكأنكم تظنون أنني أملك مرشح مواد أو ما شابه |
Evet, öğrencilerimle yerleri silmekten sıkılacağımı sanıyorsunuz. | Open Subtitles | حسناً، أنتم تظنون أنني بدأت أشعر بالملل وأنا أمسح البلاط بكم أيها الطلبة [يقصد أنه يهزمهم في البلياردو] |
Bu sekiz yıl boyunca, her birinizin geceleri ter içinde uyandığınızı bilmediğimi mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | تظنون أنني لا أعرف أن ...كل واحداً منكم يستيقظ في الليل وهو خائف لمدّة ثماني سنوات |
Yine de o serseri paramı almış ve çocuğumu öldürmüşken çekip gitmesine izin vereceğimi mi düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | لا تظنون أنني سأجلس هنا فقط بينما هناك مختل أخذ مالي وقتل ولدي يهرب ؟ |
Albay Howard'ı merdivenlerden ittiğimi mi düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تظنون أنني دفعت العقيد (هاورد) عن السلم |
Bir rahibi öldürebileceğimi mi düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | تظنون أنني قد أقتل قسا؟ |
Bu sefer ne yaptığımı düşünüyorsanız, masum olduğuma kesinlikle eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد أنني برئ من مهما يكن الأمر الذي تظنون أنني فعلته هذه المره |
House'un, benim veya Wilson'ın atılmayı hak ettiğini düşünüyorsanız durmayın. "Evet" oyu verin. | Open Subtitles | إن كنتم تظنون (هاوس) يستحق الرحيل إن كنتم تظنون أنني أستحق الرحيل استحق (ويلسون) الرحيل صوتوا بـ"نعم" |
Sen ve Don... neden beni korunmaya muhtaç sanıyorsunuz? | Open Subtitles | أنت ودون... لماذا تظنون أنني بحاجة إلى حماية؟ |
Beyler, silah taşıyacağımı mı sanıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تظنون أنني سأحمل سلاحاً؟ |
Onu benim vurduğumu mu sanıyorsunuz? | Open Subtitles | تظنون أنني أطلقت النار عليه |
Fark etmedim mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | تظنون أنني لم ألاحظ؟ |
Karımı seviyorum, fakat Lucy veya benim... inandığımız her şeye ihanet edeceğimizi düşünüyorsanız... | Open Subtitles | أحب زوجتي، لكن إن كنتم تظنون أنني أو (لوسي) يمكن أن نخون كل ما نؤمن به... |