Bu çok komik. Sence bu çok mu komik Stephanie? | Open Subtitles | - آوه هذا مضحك هل تظنين أن هذا مضحك ستفيني |
Sence bu adam başkalarını taklit mi ediyor? | Open Subtitles | إذن, هل تظنين أن هذا الشخص مقُلد لعمل تاريخى؟ |
Sence bu biraz... feminizme ters, değil mi? | Open Subtitles | ألا تظنين أن هذا مناف لمبادئ الحركة النسوية؟ |
- Bak, sırf istediğimin bu olduğunu düşünüyorsun diye yapmanı istemiyorum. | Open Subtitles | -إسمعي، لا أريدك أن تفعلي هذا . لأنك تظنين أن هذا ما أريده. |
Çünkü babamın istediğinin bu olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | لأنك تظنين أن هذا مايريده أبي |
Eğer doğru olduğunu düşünüyorsan, muhtemelen doğrudur. | Open Subtitles | إن كنت تظنين أن هذا صحيح فهو تقريبا صحيح |
Yani, bunun bir çeşit iblisel komplo teorisi olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | إذاً أنت تظنين أن هذا نوعاً من مؤامرة شيطانية ؟ |
Ve Sence bu hiç garip değil? | Open Subtitles | حسناً , ألا تظنين أن هذا غريب للغاية؟ |
Sence bu daha ne kadar sürecek? | Open Subtitles | كم تظنين أن هذا سوف يستغرق ؟ |
Sence bu komik miydi? Eve dur! | Open Subtitles | -هل تظنين أن هذا مضحك ؟ |
- Sence bu komik mi? | Open Subtitles | -ألا تظنين أن هذا مضحك؟ |
Senin için yaptığım en iyi şeyin bu olduğunu düşünüyorsan, anne. | Open Subtitles | إن كنتِ تظنين أن هذا أفضل لكِ يا أمي |
Ama bunun bir seçenek olduğunu düşünüyorsan bu iş bitene kadar seni masabaşında tutmaktan başka bir çarem kalmaz. | Open Subtitles | ولكن إذا كنت تظنين أن هذا خيار قابل للتطبيق، فلن يكون لديّ خيار آخر سوى إلزامك بالعمل المكتبي... حتى حسم هذا الأمر. |
Cidden şu an babanın ihtiyacı olan şeyin bu olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أحقاً تظنين أن هذا ما يريده والدكِ الآن؟ |
- Bunun güzel olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تظنين أن هذا جميل؟ |