Önce bana başkaları ile çıkmamı söylüyor sonra da tavsiyesine uyuyorum diye beni cezalandırıyor, öyle mi? | Open Subtitles | هي من يطلب مني أن أرى أناساً آخرين و من ثم تعاقبني لأخذي بنصيحتها ؟ |
Ama ne alakası var. Karma niye beni cezalandırıyor? | Open Subtitles | انها لاتبدو مفهومة، مع ذلك، لماذا تعاقبني كارما؟ |
En iyi arkadaşınla zaman geçirdiğim için kıskanıp beni cezalandırıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعاقبني لأنّك تغار من قضائي الوقتَ مع صديقكَ المفضّل |
Bunu beni cezalandırmak için yapıyor. Nedeni bu, öyle değil mi? | Open Subtitles | .إنها تفعل ذلك كي تعاقبني هذا كل ما في الأمر, أليس كذلك؟ |
Baş edemeyeceğin bir rüya gördüğüm için, beni cezalandırma. | Open Subtitles | لا تعاقبني لأني قد حلمت بتحقيق الفكرة و انت لا تستطيع |
O gitti ve bunları yapmam gerekiyor yoksa kim bilir nasıl ceza verir. | Open Subtitles | هي سوف تذهب وأنا سوف أظل أعمل ولا أعلم ألي متي سوف تظل تعاقبني. |
Karmanın beni iyi birşey yapmaya çalıştığım için neden cezalandırmaya çalıştığını anlamamıştım. | Open Subtitles | لم أفهم لما كانت العاقبة الأخلاقية تعاقبني لمحاولتي فعل الصواب |
Vanilyalı değil ama bunun için beni sonra cezalandırırsın artık. | Open Subtitles | ليس بالفانيليا لكن يمكن أن تعاقبني على هذا لاحقاً |
Bilmiyorum ki Tanrı yaptığım bir şeyden ötürü... bir şeyler yapmam için yönlendiriyor mu beni, ama... senin hayatın önünde eriyip gitmen gösteriyor ki sen damgalanmışsın bir kere... ve ben yanlış davranışlarımdan dolayı cezalandırılıyorum. | Open Subtitles | لا أعلم هل أنّ الآلهة تحاول أن تعاقبني لشيءٍ قد فعلته ولكن حياتك العابرة تثبت لي أنّك ملعون |
Marc, gey evliliğini onaylamam dedim diye beni cezalandırıyor musun? | Open Subtitles | مارك، هل انت تعاقبني.. لأنني قلت لك انني لا اقبل بزواج الشواذ؟ |
Bu kadar kör olduğum için tanrılar beni cezalandırıyor. | Open Subtitles | وكل حقيقية علمتها ولكن الآن الآلهة تعاقبني لكوني عمياء |
Dr. Farber galiba beni hala cezalandırıyor. | Open Subtitles | دكتورة " فاربر " أعتقد أنها مازالت تعاقبني |
Sophia'yla yattım ve ona uyuşturucu verdim şimdi beni bu yüzden cezalandırıyor. | Open Subtitles | لقد أقمت علاقة مع (صوفيا) وأعطيتها المخدّرات، والآن تعاقبني من أجل ذلك. |
Onca zamandır beni hayali bir ilişki yüzünden cezalandırıyorsun. | Open Subtitles | كنت تعاقبني كلّ هذا الوقت على علاقة خيالية. |
Beni önce hangisi yüzünden cezalandırıyorsun evlat? | Open Subtitles | أي واحده تريد أن تعاقبني عليها اولا , بنى؟ |
- cezalandırıyorsun ama nedensiz. | Open Subtitles | نعم, إنّك تعاقبني, ولكنّه من غير المعقول. |
Dürüst olmak gerekirse, Bernadette'in seni seçme sebebinin beni cezalandırmak olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | كي أكون أميناً ، لقد ظننت أن بيرناديت" إختارتك كي تعاقبني" |
- Belki de beni daha sonra cezalandırmak istersiniz. | Open Subtitles | لربما تفضل أن تعاقبني في وقت آخر أبقى |
Biliyorum beni cezalandırmak istiyorsun. | Open Subtitles | أعرف أنك فقط تريد أن تعاقبني |
Seni daha sert becereceğim ve bunu seveceksin. Oh, hayır, hayır! Beni cezalandırma. | Open Subtitles | سأقوم بذلك بشكل قاسي وسيعجبك ذلك أيضاً لا تعاقبني |
Bunun için benden özür bekleme yada sana doğruyu söylemediğim için beni cezalandırma. | Open Subtitles | ولا تطلب مني أن أعتذر لك ولا تعاقبني عندما أقول لك الحقيقة |
Birine söylersem ceza alacağımı söyledi. | Open Subtitles | لكنّها قالت لي بأنّي أن أخبرت أحداً سوف تعاقبني |
Bu konuyu bitirecek miyiz yoksa seni neyin rahatsız ettiğini öğrenene kadar beni cezalandırmaya devam mı edeceksin? | Open Subtitles | هل سنقوم بحل هذا أو ستظل تعاقبني إلى أن أكتشف بالضبط ماكان يضايقك ؟ |
Ne zaman gerçeği söylesem bu yüzden cezalandırılıyorum. | Open Subtitles | كل مرة أخبرك الحقيقة تعاقبني عليها |
Annem beni bununla cezalandırdığını düşünürdü ama.. | Open Subtitles | أمي كانت تعتقد دائماً أنها تعاقبني بذلك ولكن |
Miller'ın gezegeninde çuvalladım diye beni cezalandırmıyorsan tabii. | Open Subtitles | إلا إذا كنت تعاقبني لأفساد الأمر على كوكب (ميلر)، |