Uçakta cep telefonu kullanmak yasak. İşbirliğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | الهواتف النقّالة ممنوعة في الحجرة شكرا لكم على تعاونك |
Şef, Birleşik Devler hükümeti, hizmetiniz ve işbirliğiniz için şükranlarını sunuyor. | Open Subtitles | أيها الرئيس ، الحكومة تشكرك على خدماتك وحسن تعاونك |
Tüm istediğin beni dışarıda tutmak ama işbirliği yaparak çok zaman kazanabilirsin. | Open Subtitles | مرر لي كل ما تريد لكنك تنقذ نفسك من خلال تعاونك معنا |
Dediğim gibi, işbirliğin için teşekkürler. | Open Subtitles | كما قلت، شكراً على تعاونك لديّ سؤال واحد آخر |
Gönüllü iş birliği yaparsanız FBI memnun kalacaktır. | Open Subtitles | مكتب التحقيقات الفدرالي يقدّر تعاونك الطوعي، سيد ذلك الطريق يعمل. |
Savcıyla konuştum. İşbirliğinize bağlı olarak tehdit suçunu düşürmeyi kabul etti. | Open Subtitles | تحدّثتُ مع المُدّعي العام لإسقاط تهم جناية التهديد بالإعتماد على تعاونك. |
Şefim? Amerika Birleşik Devleti size hizmetiniz ve işbirliğiniz için teşekkür eder. | Open Subtitles | أيها الرئيس ، الحكومة تشكرك على خدماتك وحسن تعاونك |
- İşbirliğiniz için tekrar teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً مرة أخرى على تعاونك بالطبع, سيدى الرئيس |
İşbirliğiniz, onun suçlu bulunmasında ya da serbest kalmasında fark yaratabilir. | Open Subtitles | ان تعاونك قد يصنع الفرق بين كونه مدان او بريء |
Bayan Paradine, bu konuda işbirliğiniz gerçekten çok önemli. | Open Subtitles | ويجب القول, انه من الضرورى تعاونك معى |
İşbirliğiniz övgüye değer profesör. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | تعاونك جدير بالشكر يا بروفيسور |
Buraya gelmemin esas nedeni, Starling... daha fazla işbirliği yapmamızın gereğini vurgulamak. | Open Subtitles | ماجئت من اجله الى هنا هو اعجابي بك ستارلنج وخصوصا مع تعاونك معنا |
Bir takım sorulara cevap vererek bizimle işbirliği yaparsanız çok memnun oluruz. | Open Subtitles | نحن نقدر تعاونك فى الاجابه عن بعض الأسئله |
Sizden beni hiçbir şekilde karıştırmamanız için işbirliği bekliyorum. | Open Subtitles | أنا أسأل عن تعاونك في لا يتضمّنني مطلقا. |
İşbirliğin için teşekkürler. Bu çok zor olmadı. | Open Subtitles | شكراً على تعاونك لم يكن صعباً للغاية |
İşbirliğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لكى على تعاونك. أحضرها. |
İş birliği önermeye hazır olmadığınız takdirde idam edileceksiniz. | Open Subtitles | و إذا كنتِ غير مستعدة لكي تقدمي تعاونك فسوف تعدمين |
Tam işbirliğinize güvenebileceğimiz söylendi. | Open Subtitles | لقد اخبروني أننا يمكن ان نثق في تعاونك الكامل |
Yardımınız için teşekkür ederim ama yine de doğru düzgün bir soruşturma yapmamız gerek. | Open Subtitles | ..حسناً, انا حقاً اقدر تعاونك, لكن سوف نتولّى التحقيقات بالكامل.. |
Bizimle tam olarak iş birliğine giderseniz hem gümüşe ihtiyacımız kalmaz hem de burayı özgür bir adam olarak terk edersiniz. | Open Subtitles | إذا منحتني تعاونك الكامل، لن نكون فقط في غير حاجة إلي الفضة، ولكنك أيضا سوف تخرج من هنا رجلا حرا |
Düşman tarafından yakalanılınca işbirliğinizi kanıtlamaya gelince en ufak bir şüphe bile her şeyi bitirir. | Open Subtitles | عندما يُصبح واضحًا أن تعاونك .في القبض على الأعداء .حينها، لن يكون هناك مجال لأي شك |
İş birliğiniz, suçlu bulunmasıyla özgür kalması arasındaki farkı belirleyebilir. | Open Subtitles | ان تعاونك قد يصنع الفرق بين كونه مدان او بريء |
Çok iyi, tatlım. İş birliğin için teşekkürler. | Open Subtitles | جيد جداً ، عزيزتي شكراً لك على تعاونك |
Avukatlarımız derhal dava açmamızı önerdiler ancak işbirliğine yanaşırsanız diye bekliyoruz şimdilik. | Open Subtitles | محامينا نصحونا ان نقاضي مباشرة لكننا ننتظر وهذا متوقف على تعاونك معنا |