İsrailliler'e yapılan şu sinsi saldırı ile ilgili yapacak hiçbir şeyimin olmadığını biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ تعرفين أنه ليس لي علاقة بذلك الهجوم الغادر على بني إسرائيل، أليس كذلك؟ |
Şu an neden bahsettiğin konusunda bir fikrim olmadığını biliyorsun değil mi? Gerçekten mi? | Open Subtitles | أنتِ تعرفين أنه ليس لديّ فكرة عمّا تتحدثين؟ |
Patates için olmadığını biliyorsun çünkü patatesler berbat. | Open Subtitles | تعرفين أنه ليس من أجل البطاطس لأنها ليست جيدة لهذه الدرجة |
Öyle olmadığını biliyorsun. Ben sadece... | Open Subtitles | ..أنتي تعرفين أنه ليس كذلك، أنا فقط |
Onun baban olmadığını biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تعرفين أنه ليس والدك صحيح؟ |
- Anne,öyle olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | -أمي . أنتِ تعرفين أنه ليس كذلك |
Öyle olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | تعرفين أنه ليس ذلك |
olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | أنت ِ تعرفين أنه ليس كذلك |
Max, artık yere düşen çikolataları yemek zorunda olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | يا (ماكس) تعرفين أنه ليس عليك أكل الحلوى المتساقطة على الأرض |