Yani, bir erkeğin seni araması için ne kadar beklemen gerektiğini ailenden bir şey istemeden ne kadar beklemen gerektiğini biriyle öpüşmeden ne kadar beklemen gerektiğini falan çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | مثل أنتِ تعرفين بالضبط لكم من الوقت يجب أن تنتظري حتى تتصلي بشاب وعندما تسألين والديكِ شيئآ مدى سرعتكِ بالفهم |
- Neden bahsettiğimi çok iyi biliyorsun! | Open Subtitles | المعذرة؟ أنت تعرفين بالضبط عن ماذا أتحدث |
Neyden bahsettiğimi çok iyi biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعرفين بالضبط ما اتكلم بشأنه اليس كذلك؟ |
Neyden bahsettiğimi adın gibi biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تعرفين بالضبط عمّاذا أتحدث, صحيح؟ |
Kim olduğumu adın gibi biliyorsun bebeğim. | Open Subtitles | إنّكِ تعرفين بالضبط من أنا، يا عزيزتي |
Ne yaptığını sen tam olarak biliyorsun. | Open Subtitles | -أنت تعرفين بالضبط عن ماذا اتحدث |
Ne yaptığını tam olarak biliyorsun. | Open Subtitles | تعرفين بالضبط ما فعلتيه |
Buraya neden geldiğini çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | تعرفين بالضبط سبب مجيئكِ إلى هنا |
- Neden bahsettiğini bilmiyorum. - çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | أنّكِ تعرفين بالضبط عما أنا أتحدث. |
- Ne hakkında olduğunu çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | ـ أنتِ تعرفين بالضبط ما أعنى |
Hangi gün olduğunu çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | إنّكِ تعرفين بالضبط أيّ يوم. |
- Neden bahsettiğimi çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعرفين بالضبط عمّا أتحدث |
Ne zararı olduğunu çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | تعرفين بالضبط أيّ ضرر يسبّب |
- Kim olduğunu çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | -أنتِ تعرفين بالضبط مع من |
Doreen neden Kyle'ı burada bırakamayacağımı adın gibi biliyorsun. | Open Subtitles | (دورين)، أنتِ تعرفين بالضبط لمَ لا أستطيع ترك (كايل) هنا |