Güçlüsün zaten ama ablanın yardımımıza ihtiyacı olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت قويّ، لكنّك تعرف أنّ أختك بحاجة للمُساعدة. |
Benimle tekrar atanmam dışındaki tek şeyin sen olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف أنّ موافقتك هي فقط ما يحول بيني وبين إعادة تعييني |
Oradaki ben olsam, sen de aynı şeyi yapardın. Bunun doğru olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | لو كنتُ أنا المسجونة، كنت لتفعل الأمر ذاته، تعرف أنّ ذلك صحيح. |
Bıyığının sağ tarafının, sol tarafından biraz daha uzun olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | لا تعرف أنّ الجانب الأيمن من شاربك منخفضُ قليلاً عن الجانب الأيسر |
Yüz binden fazla küf çeşidi olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرف أنّ هناك أكثر من مئة ألف نوع من العفن؟ |
Oğlunun elimde olduğunu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | وأريدك أن تعرف أنّ بحوزتي ابنك. |
Başına bir kurşun sıkacağını biliyordun da neden bir şey yapmadın? | Open Subtitles | كنت تعرف أنّ ذلك الشخص سيفجّر رأسه ولمْ تفعل شيئاً له |
Bana söylediklerinizin doğru olduğunu nasıl biliyorsunuz? | Open Subtitles | كيف تعرف أنّ ما تُخبرنا به هو الحقيقة ؟ |
O kişinin suçlu olmadığını biliyorsun. Öyle değil mi? | Open Subtitles | تعرف أنّ ذلك الشخص لم يكن الجاني أليس كذلك؟ |
Dinsel eşyaların yasak olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف أنّ الأيقونات الدينيّة ممنوعة |
Yaptığın bu gösterinin, "kontrolden çıkma" teriminin anlamı olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | "تعرف أنّ حيلتكَ تعرف بـ"خارج نطاق السيطرة |
O sistemlerin çok karışık olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف أنّ هذا النظام معقدٌ للغاية |
O bunağın hasta olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعرف أنّ والده مريض، صحيح؟ |
Onları ezmenin tek yolunun güçleri olan büyük serveti yok etmek olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف أنّ الطريقة الوحيدة لسحقهم هو إزالة مصدر قوّتهم... ثرائهم الفاحش |
İlacı kullanmamasının yüzde elli ihtimal olduğunu biliyor. | Open Subtitles | إنها تعرف أنّ هناك احتمالاً بالنصف لعدم خضوعها للدواء الحقيقي |
Şemsiyenin benim iyi şans tılsımım olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | تعرف أنّ تلك المظلّة تعويذتي للفأل الحسن. |
Herkesin korkusunun eşşiz bir kokusu olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | أكنتَ تعرف أنّ خوف كلّ شخص لديه رائحته الفريدة؟ |
Sadece artık bir baban olduğunu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | لكنْ أريدك أنْ تعرف أنّ لديك أباً الآن |
Alpha bölgesine git ve işareti ara. Ama Siyah Kuş, oyunda başkalarının da olduğunu bilmeni istiyor. | Open Subtitles | يُريدك (بلاكبيرد) أن تعرف أنّ هناك عُملاء آخرين في اللعبة. |
Polislerin seni de araştırdığını biliyordun. Bu yüzden hızlı hareket etmek zorundaydın. | Open Subtitles | تعرف أنّ الشرطة تشتبه بك لذا يجب أن تتصرف بسرعة |
Çok iyi biliyorsunuz ki, Caledonia'lılar teslimiyet yerine ölümü seçer. | Open Subtitles | تعرف أنّ ((الكاليدونيّين)).. يفضّلون التضحية بحياتهم على الخضوع لكم |
Tıbbi bir şey olmadığını biliyorsun ama gerçekle yüzleşmek istemiyorsun. | Open Subtitles | تعرف أنّ تلك ليست حالة طبيّة، لكنّك لا ترغب في مواجهة الحقيقة الحقّة |